Mesajı Okuyun
Old 26-03-2009, 16:54   #26
radikal

 
Varsayılan

Sayın avukatlarımız genel olarak Adliye çalışanlarının tavır ve davranışları ile kendilerine gösterilen tutumdan şikayetçiler, birçok konuda haklı da olabilirler, ancak biraz da empati kuralım; adliye personeli arkadaşlarımız yoğun iş yükü altında, sabahtan akşama kadar işinin anında yapılmasını isteyen bin bir türlü insanla muhatap olan, laf anlatmaya çalışan, olumsuz fiziki ortamlarda iş yapmaya çalışan, üç kişinin yapması gerektiği işi bir kişi yapan, adı Adalet sarayı olan yerlerde adaletsizlik içinde çalışan, bütün bunların karşılığında çok düşük bir maaş alan, ağır sorumluluk altında, en ufak bir hatasında hakkında anında soruşturma açılarak ceza verilen, çoğu hakiminin, savcısının kaprisi, baskısı, hakaretleri altında ezilen, ancak bütün bunlara rağmen fedakarca işini yapmaya çalışan arkadaşlarımızdır. Tabiki kötü niyetli istisnalar her meslekte mevcuttur. Adliye personelinin tavır, davranış ve tutumlarınının olumsuz olmasını hepsinin kişilik ve karakterlerinin zayıflığı olarak mı açıklamalıyız. Tabiki hayır, öyleyse sorun nereden kaynaklanıyor. Sorun genel olarak sistemden kaynaklanıyor, Adalet mekanizması hakimi-savcısıyla, personeliyle ve avukatıyla bir bütündür, bu sistemde bir problem, aksaklık varsa bunu sadece adliye personelinin üstüne yıkılmamalı, şikayet edilen olumsuzlukların yaşanmasında ve devam etmesinde hakim-savcı ve avukatlar kusursuz değillerdir. Avukatlar zamanlarının büyük bir bölümünü adliyede geçirmekteler, yaşadıkları olumsuzluklar, personel eksikliğiyle ilgili problemler hakkında Adalet Bakanlığı nezdinde neden bir girişimde bulunmazlar, baro başkanlıkları bu konuda neden bir girişimde bulunmazlar, mademki bu sistemin bir parçalarıdırlar problemin çözümü yönünde neden müdahil olmazlar. Meclisin nerdeyse 1/3'ü hukukçu, avukat. Avukatlarımızın büyük bir çoğumluğu aktif siyasetle ilgili, ancak Adalet sistemi için olumlu hiçbir politika yok... Eğer bir kurumdaki kişi ve işleyişten şikayet ediliyorsa bu sistemin bir parçası olan hiç kimse masum zannetmesin kendisini....

(Adalet Yüksekokulundan mezun olduktan sonra İstanbul'da 3 yıl bir hukuk bürosunda çalışan, sonra memuriyete başlayıp İstanbul'da bir Adliyede zabıt katibi olarak çalışan, son beş yılda icra müdür yardımcısı ve icra müdürü olarak çalışmakta olan, bankonun içinde de dışında da bulunmuş, iki tarafı anlayabilen biri olarak yazdım...)