Mesajı Okuyun
Old 23-09-2006, 22:31   #5
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Burada önemli olan husus, iş ilişkisinin sona erme anıdır. İşveren vekili sıfatıyla müdür, iş akdini fesh ederek, iş ilişkisine son vermiştir. Bu durumda da işçinin daha sonra gidip istifa etmiş olmasının hukuken bir önemi yoktur. İşten çıkarıldıktan sonraki istifa, istifa değildir. Zaten iş akdinin fesh edilmesiyle, iş ilişkisi sona erdiğinden istifa hukuken mümkün değildir. Ancak önemli olan nokta, bu durumun nasıl ispat edileceğidir. İşveren iş akdini fesh ederken kural gereği bunu yazılı bildirimle yapmalıdır. İşverenin istifadan önceki tarihli bir fesih bildirimi varsa bu önemli bir delildir veya başkaca bir surette örneğin iş hayatındaki genel uygulamalar, karine, tanık vesair suretlerle bunu ispatlayabilirse, diğer iddiaları da dinlenecektir. Yargıtay bir kararında istifa dilekçesine rağmen kıdem ve ihbar tazminatının ödenmiş olmasını, gerçekte istifanın olmadığına delil saymıştı.

Bu noktadan değerlendirilirse mahkemenin uygulaması yerindedir.


Saygılar.