Mesajı Okuyun
Old 12-10-2019, 00:24   #1
Destina

 
Varsayılan Uyuşturucu Ticareti - İletişimin Dinlenmesi

Merhabalar...
Benzer konular sitede tartışılmış ama yine de çok aradığım halde cevabını bulamadığım bir konuda yardımcı olursanız sevinirim.

Bir uyuşturucu davasında A isimli şahıs ile A'nın kullandığı X adına kayıtlı hat için dinleme kararı veriliyor. A'nın telefonundan B isimli şahıs, C isimli şahsı arıyor. C isimli şahsın uyuşturucu ticareti suçundan sabıkası olduğu için C'nin B'ye uyuşturucu satmış olabileceğinden şüphelenen polis, B'nin kiralamış olduğu araç için arama kararı alıyor ve araçta A ile B uyuşturucu madde ile yakalanıyorlar. Böylelikle soruşturmaya B ile C de dahil oluyor. Soruşturmada daha önce B ile C'nin isimleri geçmiyor. Soruşturma ilk başta sadece A hakkında.

Sorum şu:
Söz konusu arama kararı B ile C arasında gerçekleşmiş olan telefon görüşmesine istinaden talep ediliyor; ancak bence bu arama kararının dayanağı olan B ile C arasındaki telefon görüşmesi hukuka aykırı olarak dinlenilmiştir. Her ne kadar B ile C'nin görüşmüş olduğu ve A'nın kullandığı fakat X isimli şahıs adına kayıtlı olan telefon numarası hakkında dinleme kararı olsa da dinleme kararı sadece A isimli şahıs hakkında verilmiştir. Dinleme kararında B'nin ya da C'nin adı yazmamaktadır. CMK'nın 135/4. maddesinde; "Dinleme kararında hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği belirtilir" denilmektedir. Dinleme kararında B ya da C'nin adı yazmadığı için bu iki kişi arasındaki görüşme hukuka aykırı olarak dinlenilmiş olacağından bu telefon görüşmesine istinaden talep edilmiş olan arama kararı sonucunda araçta bulunmuş olan uyuşturucu maddeler de hukuka aykırı delil niteliğinde olmaz mı?

B ile C hakkında dinleme kararı olmadığı halde sırf B'nin C'yi aramış olduğu ve A'nın kullandığı fakat X adına kayıtlı olan hat hakkında dinleme kararının bulunması, B ile C arasındaki görüşmenin hukuka uygun olarak dinlenildiğinden söz edebilmek için yeterli midir? Ben günlerdir bu konuda Yargıtay kararı arıyorum; fakat bulamadım. Elinde bu konuyla ilgili Yargıtay kararı olan varsa benimle paylaşabilir mi?

Benim bulduğum Yargıtay kararları "dinlemeye takılma" denilen dolaylı dinleme ya da tesadüfi delil ile ilgili; fakat Yargıtay'a göre dolaylı dinlemeden söz edebilmek için görüşmeyi yapan şahıslardan biri hakkında verilmiş bir dinleme kararı olmalı. Olayda ise B ya da C hakkında verilmiş bir dinleme kararı yok. Sadece A hakkında var; fakat C'yi arayan A değil, B isimli şahıs. Yine CMK md. 138/2 kapsamında tesadüfi delilden söz edebilmek için o delilin yasal dinleme sırasında elde edilmiş olması gerekir; ancak B ile C hakkında dinleme kararı bulunmadığından sadece B'nin C'yi aramış olduğu ve A'nın kullandığı ama X'e ait olan hat ile ilgili olarak dinleme kararının bulunması, haklarında dinleme kararı bulunmayan B ile C arasındaki görüşmenin yasal olarak dinlenildiği sonucunu doğurur mu?