Mesajı Okuyun
Old 11-05-2013, 10:05   #5
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan parézer
Merhabalar

Müvekkil düğünde kendisine gelen takıları emanet olarak kayınvalidesine bırakmış. Kayınvalidesi de müvekkile altınları satıp müvekkile ev almayı teklif etmiş ve müvekkil de bu teklifi kabul etmiştir. Alınan ev kayınvalide adına tescil edilmiş ancak müvekkil eşi ile birlikte bu evde yaşamıştır.
Şu anda müvekkil geçimsizlik nedeni ile evi terk etmiş ve boşanma davası açtık. Ziynet eşyalarının iadesi için ayrı bir dava açmayı düşünüyorum.
Ziynet eşyalarının iadesine karar verilse bile bunu tahsil etmemiz mümkün değil.
Müvekkilin eşi ve kayınvalidesini davalı olarak gösterip, ziynet eşyalarına karşılık söz konusu evin müvekkil adına tescilini talep etmeyi düşündüm,ancak bu konuda örnek kararlar bulamadım.Mahkeme böyle bir karar verir mi?
Bu konuda önerileriniz ve içtihatlar paylaşmanızı bekliyorum.

Herkese kolaylıklar diliyorum.

Somut olay çerçevesinde söz konusu evin müvekkil adına tescil talebine dair müsbet bir yargısal uygulama ve örnek karar bulmak mümkün olamayacaktır. Somut olay ve durumunuz, tanık dinletme istisnaları içine girdiğinden, ziynet eşyaları hakkında tanık dinletebilecek ve davanız subut bulduğu takdirde, ziynet eşyalarının bilirkişi marifetiyle ve denkleştirme veya uyarlama yoluyla bulunmuş olan bugünkü değerini siz de dava açarken, ihtiyati tedbir koyduracağınız evi veya başka taşınmazı sattırarak tahsil edeceksiniz.

Öte yandan, "kayınvalide ile anlaşmışlar", "evin kayınvalide üzerine alınmasına müvekkilim rıza göstermiş" gibi iddia ve beyanlara girildiğinde, uyuşmazlık inanç sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilecek ve her ne kadar bunlar, karıkoca, gelin vesaire olsa da bu hususta, mahkemece, bir yazılı belge aranacaktır; inanç sözleşmesinin varlığına dair yazılı bir belge/tarafların gerçek niyetlerini gösteren muvazaa belgesi.
Doğrudan, ziynet eşyası üzerinden gidilmesi gerekmektedir. Kolay gelsin...