Mesajı Okuyun
Old 26-07-2009, 18:29   #16
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Asgari ücretle çalışmaya başlama/ ancak indirim yapılabileceği..

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/262
Karar: 2008/3969
Karar Tarihi: 10.03.2008

ÖZET: Davalı kadın boşanma davası sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine yoksulluk nafakası bağlanmış, daha sonra yükseltilmiştir. Boşanmadan sonra asgari ücretle sürücü kursunda sekreter olarak işe girmiştir. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görünmediğine göre, işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir. Aldığı nafaka ile çalışarak elde ettiği asgari ücret miktarı toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Mahkemece dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun zail olmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilmesi gerektiği, davacının dava dilekçesindeki kaldırma talebi içinde indirme talebinin de olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekir.
(4721 S. K. m. 175, 176) (YHGK. 07.10.1998 T. 1998/2-656 E. 1998/688) (YHGK 26.12.2001 T. 2001/2-1158 E. 2001/1185 K.) (YHGK 01.05.2002 T. 2002/2-397 E. 2002/339 K.)

Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, boşanma kararı ile davalı eski eşine bağlanan aylık 100,00 YTL yoksulluk nafakasının daha sonra 130,00 YTL 'ye yükseltildiğini, davalının boşandıktan sonra çalışmaya başladığını, yoksulluktan kurtulduğunu ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, sekreter olarak asgari ücretle çalışıyor olmasının yoksulluktan kurtarmadığının bildirerek, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın kabulü ile davalı lehine verilen aylık 130,00 YTL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, dava dilekçesinde nafaka alacaklısının düzenli gelir getiren bir işte çalışması halinde yoksulluk halinin ortadan kalkacağını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istemiştir.

Yargıtay HGK. nun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. HGK. nun yerleşik kararlarında <asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması,> yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları).

Davalı kadın boşanma davası sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 100,00 YTL yoksulluk nafakası bağlanmış, daha sonra 130,00 YTL'ye yükseltilmiştir. Boşanmadan sonra asgari ücretle (aylık 400,00 YTL maaşla) sürücü kursunda sekreter olarak işe girmiştir. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görünmediğine göre, işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir. Aldığı nafaka ile çalışarak elde ettiği asgari ücret miktarı toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Mahkemece dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun zail olmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilmesi gerektiği, davacının dava dilekçesindeki kaldırma talebi içinde indirme talebinin de olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları