Mesajı Okuyun
Old 10-07-2020, 16:10   #4
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Tebligat Kanunu 10/1 ve Tebligat Yönetmeliği 16.maddeye göre , tebligat ; öncelikle , şahsın ; bilinen en son adresinde yapılır. T.K.28’e göre , adresi meçhûl olanlara ise tebligat ; ilanen yapılmak zorundadır. Buradaki sorun ; T.K.10’da bahsedilen , ‘bilinen’ , kavramına , nasıl ulaşılacağıdır. Bu sorunun açıklaması da 16.maddede yer alır ve bu ‘bilinen’ kavramına ; tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgelerin esas alınması suretiyle ulaşılacağı düzenlenmiştir.
Bu açıdan bakıldığında , mernis adresinin ; mevcut belgelerden , kabul edilmesi ve muhataba ; doğrudan , mernis adresi kullanılarak tebligat çıkarılması , usûle aykırı değildir. Kaldıki , Tebligat Kanunu'nun 10/2.maddesine göre ; muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi , bilinen en son adres olarak kabul edilmektedir . Burada , bir noktaya da dikkat çekmekte fayda var ki ; tebligat çıkarmak ile tebligat yapmak , farklı olgulardır. Usûlsüzlük , genelde ; tebligat çıkarılırken değil , yapılırken ortaya çıkar .
Kişinin , mernis adresinde bulunması ve varakayı , tebellüğ etmesi durumunda , yapılan tebligat geçerlidir. Ancak , şahsın ; geçici olarak adreste olmaması hâlinde ; geçici ve kısa süreliğin tevsik edilmesi şartıyla , T.K. 20-13 -14-16-17-18 ve Yönetmelik 25 gereğince ;mezkûr maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse ; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak , varaka ; beyanda bulunan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru , tebliğ evrakını bu kişilere verir . Ancak , muhatabın , geçici olarak adreste bulunmaması hâlinde , şayet ; kendisine tebligat yapılabilecek , yukarıdaki maddelerde belirtilen hiç kimse bulunamaz ise , bu cihet ; tebliğ memuru tarafından şerh ve onun imzası ile tasdik edildikten sonra; tebliğ evrakının imza karşılığı muhtara teslimi ile 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması gerekir.

Kişinin , adreste sürekli olarak bulunmaması hâlinde şayet ilgiliye , daha önce , aynı adreste tebligat yapılmış ve buna ek olarak , ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde ; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından , T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh düşülmüşse , tebliğ evrakının tebliğ memurunca ; muhatabının adreste bulunmama sebebinin, bu durumu bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırılarak , beyanların tebliğ mazbatasına yazılıp imzalatılması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumun yazılarak imzalanması ve ardından varakayı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti veya meclisi üyesinden birine ya da kolluk amir veya memuruna , imza karşılığında teslim edilmesi gerekir.

Şayet muhataba , daha önce , aynı adreste yapılmış olan bir tebligat yoksa , muhâtab şahsın , mernis adresinden, sürekli olarak ayrılmış olması hâlinde de yapılması gereken ; Tebligat Yönetmeliği 30/2’ye göre ; tebligatın , onu çıkaran mercie iade edilmesidir.