Mesajı Okuyun
Old 25-10-2007, 20:38   #4
OLCAYK

 
Varsayılan

Teşekkür ederim, yeterince anlaşılır olmuş. Bence olayınızda nüfus kaydının iptali davası açılması gerekli ve süreye tabi değildir. Soybağının reddi davası açılamaz. Zira "Soybağının reddi davası, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için, böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır.( MK m39). Babalık davasına gelince bence yine olayınızda yeri yok. Babalık davasının çocuk ile baba arasında soybağını kurabilmesi için, çocuğun bir başka erkek ile soybağının bulunmaması gerekir. Çocuğun herhangi bir yolla başka bir erkek ile soybağı kurulmuş ise, bu soybağı ortadan kaldırılmadıkça babalık davası açılamaz. ( Prof. Dr. Mustafa Dural, Doç. Dr. Tufan Öğüz, Yard. Doç. Dr. Alper Gümüş Türk Özel Hukuku Cilt III )"
Benim vekil olduğum bir olayda da, müvekkilim çocuğu olmayan amcasına verilmiş, amcası ve yengesi nüfus kaydında anne ve babası olarak görünüyormuş. Sonra babası görünen amcası vefat edince annesi görünen yengesi nüfus kaydının düzeltilmesi davası açtı, yargılama devam ediyor. Size tavsiyem nüfus kaydının düzeltilmesi davası ve çıkartılmışsa gerçek babaya ait veraset ilamının iptali davası açmanız. Veraset ilamının iptali davası, nüfus kaydının düzeltilmesi davasını bekletici mesele yapmaktadır. Ayrıca bunlara ilişkin dilekçelerinizide boşanma davasının yürütüldüğü mahkemeye sunarak müdahale talebinde bulunmanız.
Ayrıca şu an diğerlerini bulamadım ama bir karar ekledim.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1995/2-457
K. 1995/657
T. 21.6.1995
• NÜFUS KAYDININ İPTALİ
• NÜFUS KAYDININ GERÇEĞE UYGUN OLUŞTURULMASI
1086/m.74
ÖZET : Davacılar dava dilekçeleride, davalının nüfus tablosundaki kaydın iptali ile gerçek anne ve babasına ait aile kaydına göre işlem yapılmasını talep ettiklerinden, talebin davalının gerçek anne-baba nüfus aile tablosuna tesçili isteğini de içerdiği aşikardır.

Dava sabit görüldüğünden, ( asıl anne ve baba veya mirasçılarının davaya dahil edilmesine gerek görülmeden ), verilen tesçil kararı isabetlidir.

DAVA VE KARAR: Taraflar arasındaki "nüfus kayıt iptalt" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 6.Hukuk Mahkemesi'nce davanını kabulüne dair verilen 9.5.1994 gün ve 1993/1172 Esas-1994-387 karar sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzeri-ne,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12.9.1994 gün ve 7887 Esas-1883 karar sayılı ilâmı:

( ...1- Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık ,bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Hâkim iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez ( H.U.M.K.Md.74 ). Davacılar Hülya'nın asıl anne ve babası hanesine tescilini talep etmedikleri halde, tescile karar verilmesi, kabule göre de asıl anne ve baba olarak görülen kişiler veya mirasçıları da KH olunmadan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir... ) gerekçesiyle mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ye özellikle davacıların dava dilekçesinde belirtildiği üzere davalı Hülya Üre ( Güneş )'in Mehmet ve Nazife Güneş'e ait aile nüfus tablosundaki kaydının iptali ile gerçek anne ve babasına ait aile kaydına göre gerekli işlem yapılması talebi, Hülya'nın gerçek anne-baba nüfus aile kaydının tescili isteğini de i-çerdiği aşikar olduğuna göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.

SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ( ONANMASINA ) oyçokluğu ile karar verildi.