Mesajı Okuyun
Old 25-11-2010, 11:54   #10
furugferruhzad

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Konuya ceza hukuku açısından bakarsak; hapis hakkının kullanımı için bir bildirim yapılması gerekmez, avukat müvekkilinden aldığı ya da müvekkilinin işi ile olarak ilgili kendisinin tahsil ettiği paranın, vekalet ücreti alacağı oranındaki kısmını hapis hakkını kullanarak elinde tutabilir. (Disiplin hukuku açısından bakılırsa, bu durumda avukat müvekkilini bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği için disiplin suçu işlemiş olabilir.)

Daha önceki mesajımda

demiştim.

Sözkonusu işe ilişkin vekalet ücreti ile avukatın hapis hakkını kullanarak elinde tuttuğu para miktarını karşılaştırırsanız sorun çözülecektir gibi geliyor bana.


Arada yazılı bir vekalet ücret sözleşmesi olmadığı için avukatlık kanunu madde 164 gereği bir mahsup işlemi yapılmış ve bu durum müvekkile bildirilmiş.Ama benim düşüncem bu konuda da bir hesap hatası yapılmış ve davanın kesinleştiği tarihteki müddeabihin %10 u kesilmiş.(Faizli müddeabih üzerinden hesap yapılmış)Meslektaş daha sonra sorun çıkınca bir de vekalet ücretinin tespiti davası açmış.Tüm bu açıklamalar ışığında;Elinde tuttuğu ve vekalet ücretine mahsup ettiği rakamdan emin olmayarak(çünkü belirsiz)bir de ücretin tespiti için dava açmış yani gerçekten bir suç işleme kastı yok suç işleyen zimmetine para geçiren bir insan gidip vekalet ücretinin tespiti davası açmaz,meslektaş gerçekten iyi niyetli ama hem müvekkili onu yanıltıyor vehem de hapis hakkı olduğu düşüncesi ile iade etmiyor.Benim fikrim tamamen hem yasa maddesini layıkıyla uygulayamamak belki yanlış yorumlamak ve neticeten tecrübesizlikle ilgili bir durum sözkonusu.Zimmetten ceza alması hiç hakkaniyete uygun gelmiyor bana çok üzülüyorum açıkçası.Teşekkürler.