sayın ilgili;
yürüttüğüm bir icra takibi nedeni ile yaşadığım bir hadiyeseyi hatırlayarak düşüncelerimi aktarmak istedim.
Kambiyo senedine istinaden başlattığım bir icra takibinde borçlu mal beyanında bir kısım taşınmaz mallarından bahsetti.doğal olarak takip kesinleşince taşınmaz mallar üzerine haciz konulmasını talep ettim.Bir süre sonra elime İcra tetkik hakimliğinden bir karar geldi.Kararda konulmuş hacizlerimizin 3. şahsın şikayeti sebebi ile kaldırıldığından bahsediliyordu.
Şikayeti yapan şahıs benim haciz koydurduğum tarihte borçlu aleyhine tapu iptali ve tescili davası açmış,dava tek celsede kabul ile dava sonuçlanmış,dava benim takibimle aynı tarihlere tesadüf eden bir dava olduğu için mahkemenin tapu kayıtlarında yaptığı incelemede haczimiz gözükmemiştir.Benim başıma gelen hadisede açık bir muvaaza olduğu gözükmesine rağmen şikayet yolu ile her nasıl ise ( !) hacizlerimiz kaldırıldı.
Oysa ki taşınmaz üzerine haciz konulması halinde bu haczin 3. şahısları etkileyeceği kesindir.Bana göre taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı ileri süren kişi haczi koyan alacaklıya karşı bu hakkını istihkak davası ile dile getirmelidir.Ancak taşınmaz üzerine sizden önce haciz koyan alacaklıya karşı netice alınamayacağı kanaatindeyim.Sizin tedbir kararınızdan sonra haciz koyan alacaklıya karşı istihkak davası açmanız halinde netice almanız mümkündür.Bu yolda Baki Kuru hocanın İcra iflas hukuk kitaplarında geniş açıklamalar mevcuttur.
Benim dosyamın durumu ise traji komik ... dosyamı Yargıtay'a gönderdim.gıyabımda olmayacak bir yolla elde edilmiş Haczin kaldırılması kararının akibetini sabırsızlıkla bekliyorum...

saygılarımla..