Mesajı Okuyun
Old 21-05-2004, 01:14   #19
Gemici

 
Varsayılan

Bazı konular vardır, düşündükçe kafanızda yeni ve şimdiye kadar aklınıza hiç gelmiyen soru işaretleri oluşur. Zinanın suç kabul edilip edilmemesi konusunda düşündükçe aklımda birtakım soru işaretleri belirdi.

Bunlardan birkaçı:
Zinanın suç olarak kabul edilmesi ve cezalandırılması ile korunan hukuki değer nedir ve bu değeri nasıl koruyabiliriz ?

Birinci soru:
Devletmi?
Ailemi?
Toplum düzenimi?
Diğer Eşmi?
korunuyor.

Ikinci soru:
Bu suç resen mi takip edilecek ?
Yoksa şikayete başlı bir suçmu olacak?

Çıkmaz işte şimdi başlıyor, eğer birinci sorudaki şıklardan herhangi birisini veya birkaçını korumak isterseniz, suçun savcılık tarafından resen takip edilmesi gerekir, çünkü anayasa tarafından korunan bir nüveye zarar verilmiştir anayasa tarafından korunan bir şeyinde şikayete bağlı olmadan korunması gerekir. Halbuki türk hukukunda zina suçu şikayete bağlı bir suçtu.

Üçüncü soru:
Zinanın suç olmasını istiyenlerin çoğunluğunun düşüncesine göre, zinanın suç olması ile aile korunuyor. Zinanın şikayete bağlı bir suç olmasından yola çıkalım ve diyelimki eşlerden birisi zina suçunu işledi ve diğeri tarafından şikayet edilip cezalandırıldı. Bu kadar olaydan sonra o ailenin devam edeceğinden ben biraz şüpheliyim. Koruyacağım derken aileyi parçalarsınız bu yoldan.

Diyelimki zina suç olursa zinaya meyilli olan eş korkusundan zina suçunu işlemez, böylecede zinanın suçunun caydırıcı yönü devreye girer:

Türkiye zinanın uzun bir süre suç olarak cezalandırıldığı ve belirli bir süre de suç sayılmadığı bir ülke. Kısacası bu konuda deneyimi var. Böyle oluncada zina konusundaki bir tartışmaya bu deneyimlerden yola çıkılarak suç mu değilmi sorusuna evet veya hayır demek gerekir. Ben şimdiye kadarki tartışmalarda herhangı bir istatistiğin veya bilimsel araştırmanın varlığından bahsedebn bir yazı okumadım, belkide var ben bilmiyorum. Bilen varsa aktarırsa tartışmaya büyük faydası olur. İstatistiki veya bilimsel verilere dayanmıyan beyanlar veya fikirler çoğu zaman sadece şahsi kanılardır. Şahsi kanılarda çoğu zaman objektiflikten uzaktır.

Dördüncü soru:
Zinayı suç olarak kabul ettik ve cezalandırdık diyelim, ceza oranı ne olacak ve bu oran hangi kıstaslara göre belirlenecek?
Hapis cezası mı verilsin, suçlu amme hizmetinden atılsın veya amme hizmetine hiç alınmasınmı, belirli bir kıyafet giydirip yollarda teşhirmi edilsin, bazı islam ülkesinde olduğu gibi taşlanarak öldürülsünmü?
Bir toplumun demokratikleşme derecesine göre bu cezalardan biri veya birkaçı verilebilir bence ve toplumun büyük kesiminin bunu tasvip edeceğinide düşünüyorum. Yani büyük çoğunluk cezalandırmadan yana olur. Ceza oranı herşeye rağmen keyfidir.

Böylece geldik beşinci ve son soruya:
Toplum zinanın cezalandırılmasını istiyor diye bir hukukçununda buna evet demesimi gerekir? Eğer bu soruya evet dersek, töre cinayetlerine ve daha bir nice şeye evet dememiz gerekir, çünkü toplumun büyük kesimi istiyor. Hukukçu toplumun büyük kesiminin istediğine boyun eğerse, azınlığın hakkını kim koruyacak(burada sadece zina fiilini gerçekleştirenleri değil, demokratik ve adil bir sistemin kurulmasını istiyenleri ve temel hak ve özgürlükleri savunanları da kastediyorum) Çoğunluğun dediği kanunlaşırsa, anayasadaki temel hak ve özgürlükler ne ölçüde yara alır bilmiyorum.

Birde Sayın Adminin belirttiği AB hikayesi var, bizi aralarına kabul edip etmiyecekleri ayrı bir mesele. Ama avrupalı olduğumuzu öne sürüyorsak ve bu yüzdende avrupaya yakın olmak istiyorsak, en azından insan hakları konusunda hassaslığımızı göstermeliyiz. Avrupaya yaranmak için değil tabii, inandığımız için.

Yazdıktan sonra farkına vardım, sorduğum soruların cevabını kendi kafama göre kendim vermişim, başka cevabı olan varsa yazabilir elbette.

Saygılarımla