Mesajı Okuyun
Old 06-01-2005, 00:30   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Hukuk yazışma grubuna konuyla ilgili gelen yanıt forum alanına taşınmıştır.
-------------------------------------------------------------------------------
Evet, İstanbul Barosu'nda neler oluyor. Geçen yıl İstanbul Barosu Baro Meclisi
toplantısında söz alarak neden baroda 2 ayrı kadın hakları komisyonu ( birisi
merkez adında) var diye sordum. Çünkü 1999'da Baroda Kadın Hakları Komisyonu
varken ve çok sayıda panel, konferans, girişim ve kampanya var iken acaba neden
Çağdaş grubu yönetimde iken ayrıca bir oluşuma gitti. Çağdaş olan her avukatın
bu çift kadın hakları oluşumunu düşünmesi sorgulaması gerekiyor. Benim yorumum
Nazan Moroğlu Başkanlığındaki komisyonun Çağdaş grubu üyesi olmamasıydı. Çünkü
Kadın Hakları Uygulama Merkezi olarak yapılacaklar komisyonla yada komisyonun
merkeze dönüşmesi ile yapılabilirdi. Yapılmadı ve kurulan kadın hakları merkezi
sorumluları ve avukatı ne tesadüfki tamamen Çağdaş grubu üyeleri oldu. 2002
genel kurulunda yönetimi kaybeden çağdaş grubu , seçim sonrası toplantısında
merkezlerden gerekirse yönetimle çatışarak çekilme tekliflerine ben bizzat
hayretle şahit oldum. geçen yıl yapılan Baro meclisi
toplantılarından birisinde 2003 yılında kadın hakları komisyonu 13 etkinlik
yapmış ancak kadın hakları merkezi 3 etkinlik yapmış neden 2 birim var
dediğimde, kadın hakları merkezi adına söz alan avukat, bize haksızlık
ediyorsunuz, bizim etkinliklerimizi internette yayınlamıyorlar dedi. bende doğru
olabilir peki sizden dinleyelim etkinliklerinizi diye sordum. Ben merkezin
yetkilisi değilim yetkili arkadaşlar etkinlikleri bilir dedi. Ber buradan bir
kez daha soruyorum. son 2 yılda Kadın Hakları Komisyonu daha fazla etkinlik
yapmış görünüyor. Kadın Hakları Merkezi, adli yardım üzerinden nöbet tutan ve
dosya alan avukatların çalışmalarını kendi etkinliği sayıyor. peki bilimsel
etkinlikler ve kadın hakları için girişimleri içerik ve sayısal olarak bir
bilsek ve 2 ayrı kadın hakları niye var, neden merkezin etkinlikleri daha az bir
bilsek. Şunu unutmayalım Barolar bütün avukatlarındır, senin benim değil
hepimizin barosudur İstanbul Barosu, ÇAG bence baroyu kendinle özdeşleştirmekten
vazgeçmeli ve kadın hakları komisyonuna destek vermeli çalışmalarda aktif yer
almalıdır. Hiçbir baroda 2 ayrı kadın hakları üzerine çalışma yok. İstanbul
Barosu bu çelişkiyi kaldırmıştır. Genç avukatların iş imkanına gelince ... Adli
yardım üzerinden verilen dosyaların sadece kadın hakları ile ilgili olanlarında
değil hepsinde çok cüzi paralar ödenmekte 2 yıla yakın süren bir dava için 200
milyon alan ve Adli Yardımda 300'ü aşan sayıda avukat kadın hakları üzerinden
dosya alırken, Adli yardımda görev alan toplamda 2000 'i aşan çoğu genç ve yeni
avukat için bir kaç ayda bir gelen bu dosyalar bile önemli olmaktadır. Gelin
birlikte baroyu topluma aktif hizmet veren bir kurum yapmanın yanısıra özellikle
son yıllarda hızla artan çoğu genç yeni meslektaşların hukuki yardımda görev
alarak azda olsa maddi bir imkan almasına da destek olalım. Bütün muhtarlıklara
yoksul ve eğitimsiz mahallerden başlayarak afiş asalım toplantılar düzenleyelim.
Başta CMUK olamak üzere, mağdur kadın ve
çocukların haklarından ve hukuki yardımdan haberdar olmaların sağlayalım,
enerjimizi halk için meslek için hukuk için harcayalım. İstanbul Barosu 6 yıllık
ÇAG yönetiminden sonra hem topluma, hem üniversitelere, hem yargı ve hukuk
çevrelerine hemde meslektaşlarına açılımlar sağlamıştır. Çifte standart
kullanmadan eleştirelim öneriler yapalım baroya sahip çıkalım.
Sevgi ve saygılarımla
Av.Nejat Kazan