Mesajı Okuyun
Old 08-05-2007, 13:53   #8
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AllMcBeal
Arkadaşlar merhaba;
Yaşadığımız bir olay hakkında sizin de düşüncelerinizi merak etmekteyim. Katkılarınız için teşekkürler....

Kefillikten kaynaklı bir borç için Q Bank icra takibi yapıyor. Kefilin itirazı üzerine takip duruyor. Q Bank itirazın kaldırılması veya iptali yoluna başvurmuyor. Q Bank daha sonra başka bir icra daisesinde aynı takibi başlatıyor ve ihtiyati haciz kararı alarak aynı gün kefilin ticari aracını bağlıyor. Böyle bir durumda nasıl hareket edersiniz ?

Selam,

Sanırım ihtiyati hacze itiraz süresi geçmiş.

Bu yolun kapandığını farzederek fikir üretmeye çalışalım.Öncelikle belirtmem gerekir ki gerçekten güzel bir konu, faydalı bir sonuca ulaşırız umarım.

Şöyle yapabilirsiniz:

İht. hacizle ilgili başlatılan yeni takibe karşı dosyaya müracaatla veya ödeme emri tebligatını bekleyerek derdestlik itirazında bulunarak ikinci takip için iptal davası açılabilir. ihtiyati haciz kararı alacağın varlığına yönelik tespit hükmü taşımaz, bu nedenle alacağın varlığına, ödenip ödenmemiş olduğu da mahkemece araştırılmaz. Niteliği itibariyle yasada belirli koşulların gerçekleşmesi halinde alacaklıya teminat mukabilinde hızlı işlem yapabilme yetkisi veren bir karardır.

Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı kesin hüküm niteliğine sahip olmadığı gibi, mahkemece bu kararın derdest takip dosyası üzerinden veya yeni bir taleple icra ettirilmesi yönünde bir karar da verilmemiştir. Zira mahkeme zaten bilemez takip yapılıp yapılmadığı hususunu. Bu nedenle mahkemenin ihtiyati haciz kararını kötüye kullanarak ve hatta mahkemeyi yanıltarak (olayın cezai boyutunu da değerlendirebiliriz ayrıca) mükerer takibe koyan avukatın bu fiilini hukuki müeyyideye bağlıyoruz.

Kabaca karalama defterimde çizdiğim bu çerçevede, icra hakimi sonuç itibariyle İhtiyati haciz kararı veren mahkeme hükmünü değil, o mahkemece bilinmeyen olayın arka planını tartışacaktır.

Şunu da eklemek gerekir ki, ortada aslında hiç verilmemesi gereken bir kararın, mahkemenin de kusuru olmaksızın verilerek, yasanın tanıdığı süre içerisinde de itiraz imkanının kullanılmamış olması sebebiyle itiraz yolunun kapanması durumu söz konusudur. Yasada düzenlenmeyen bu konuda biraz genişletici bir yorum yapmakta fayda var sanırım.

Saygılar.