Mesajı Okuyun
Old 20-02-2007, 09:34   #4
Hekimbaşı

 
Varsayılan Geçmiş olsun

Sn.Ahu,

Serhat isminden haberim yok, ama saldırıyı gerçekleştirenin erkek olması gerek, çünkü TV da eli kelepçeli götürülen kişi 20-25 yaşlarında bir delikanlıydı ve kamerayı tutanın sorusuna 'Gitsin evinde otursun, başkalarının hayatını mahvetmesin' dediğine kulaklarıma inanamayarak tanık oldum.

Aslında inanamayarak demek de pek olmadı; çünkü bu eğitim düzeyiyle yetinen bir toplum için gayet doğal; inanabilmem gerekirdi.

Üzerinde epey düşünmek lazım. Hadi ikinci kısmını boşverdim, orası hakimler ve yargıyla ilgili, ama birinci kısmı felaket! Aslında bu beyanları nedeniyle herhalde en az üç suç işlemiş oluyordur, ama ceza vereceğiz de ne olacak? Daha beter. Üç beş ay yatar, iyice bilenip çıkar, sonra başlar sokaktaki kadınlara saldırmaya. Baksanıza tutuklu yargılanmak bile yetmiş bilenmesine. Bu sefer hakim filan ayırdetmez herhalde.

Cehaleti tamamlayan etkinin de aşağılık duygusu olduğu düşüncesini taşıyorum. Soruşturun; eğitimsiz, işsiz, güçsüz biri çıkacaktır. Bir başkasının, hele de bir kadının çalışması; üstelik de onun geleceğiyle ilgili kararlar veren bir noktada bulunmasını hazmedemiyor vatandaşımız.

En uygar davrananlarının bile hastanede gördükleri her beyaz önlüklü kadını 'hemşire' sanmasını hatırlarım hep. İnsan başta bu sözü 'bacı' yerine kullandıklarını düşünüyor; ama sonra asıl sorunun kadından doktor olmayacağını düşünmeleri olduğunu anlıyor. Haydi, dağdan geldi, hiç hastane görmedi, kadın doktoru nerden bilecek diyorsunuz. Ama, düzeltiyorsunuz, yine devam ediyor. Kadın doktorun dediğini değil de, sizin dediğinizi dinliyor, yerine getiriyor. Eğer yaşınız ondan küçükse, erkek olsanız bile, ancak azarlar, korkutursanız sözünüzü dinlediğini görüyorsunuz. Düzen filan tanımıyor vatandaş, sadece kaba güç veya gücün göstergesi onlar üzerinde etkin oluyor. Kendinizi MÖ 1000 yıllarında sanmanıza bile yol açabilirler. Anlıyorsunuz ki, hasta olmasalar sopayı yemeniz an meselesi. Zaten çoğu zaman biraz ağrıları, kanamaları geçmeye yüz tutar gibi olunca, konuşmalarınızda çok daha dikkatli olmaya başlamanız gerek.

Sorunun kökünde uygarlaşamama, kentleşememe, ve ataerkil feodal toplum düzeninden çıkamama var. Kendi kendine düzelmesini beklemek hayal. Bu insanları nasıl eğiteceğiz, onlara nasıl iş bulacağız, nasıl uygar insan haline getireceğiz, bilemiyorum.

Genelde hukukçulara, özelde de kadın hukukçulara geçmiş olsun diyorum.

Saygılarımla,