Mesajı Okuyun
Old 28-12-2009, 19:22   #41
emrahcevik

 
Varsayılan

merhaba,

konu hukuken aslında oldukça net. sosyolojik olarak karmaşık bir sorun. bizi olayın salt sosyolojik yanı ilgilendirmiyor.

burada "bekaret" kelimesine takılmayalım. ülkemizde bekaret halen tabu olduğu için üzerinde bunca tartışmanın olması da normal.

yasa koyucu konuyu "nisbi butlan" başlığı altında düzenlemiştir. nisbi butlan halinde bilindiği üzere; işlemde bulunan eksiklik ve sakatlıklar ancak tarafların ileri sürmesi halinde dikkate alınır. yani borçlar kanununun akdin nisbiliği mantığı ile son derece uyumludur. işlem tarafların iradesine bağlı olarak sonuç doğurabilir. zaten işlemin iptali için belli süre öngörülmüş olması da tarafları, sürekli işlemin iptal edilmesi olasılığının geriliminden kurtarmak, işlemi ayakta tutmaya çalışmakla açıklanabilir. bu halde tarafların iradesi ile hukuki işlem doğmuştur. fakat sonradan taraflardan biri işlemin yapılması anında iradesinin aslında sakat olduğu beyanı ile işlemin iptal edilmesi gerektiğini, eğer o irade sakatlığı olmasaydı işlemi gerçekleştirmeyeceğini iddia etmektedir.

şimdi olayımıza bakarsak; erkek, bekaretin bir kadında önemli olduğunu düşünüyor. ancak bakire olması halinde kadınla evleneceğini söylüyor. kadın da erkekle evlenebilmek için bakire olduğunu söylüyor. akdin kurulmasından sonra bir şekilde kadının bakire olmadığı anlaşılıyor. işte tam da burada 149/2'nin uygulanması gerekir.

neden?

çünkü ortada bir akit var. nisbilik burada önemli. sadece taraflar kullanabiliyor iptal hakkını. çünkü bu irade sakatlığı olmasaydı akit kurulmayacaktı. burada dikkat etmemiz gereken bir diğer nokta da eşte böyle bir niteliğin olmamasının diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirecek olmasıdır. eğer diğer eş bekareti önemsemiyorsa yine sorun yok.

madde bekaret halini de kapsayacak(beraber yaşamanın çekilmezliği ön şart) ama salt bekarete indirgenemeyecek kadar kanunun genel ruhuyla uyumlu, liberal özelliği ağır basan bir madde.

kişisel fikrime gelince; aile toplumun temeli de olsa, onu birarada tutacak şeyin ne olduğunu ancak taraflar bilebilir. burada, iradeyle beyan arasında uyumsuzluk varsa istem halinde iptal müessesesi işletilmelidir. bu müessese irade ile beyan arasında uyumsuzluk olan tüm durumlarda işletilmelidir.

neyin çağdışı neyin çağdaş olduğuna ise yasayla karar vermek mümkün değildir.