Konu: Tavzih
Mesajı Okuyun
Old 05-04-2002, 14:13   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Ynt: Tavzih

Alıntı:
Alıntı yapılan mesajın sahibi: Yüksel Eren
Şimdi bu aşama HUMK mad.455 ve devamı gereğince tavzih mümkün müdür? Yoksa eski dosyayı delil olarak gösterip x ltd. şti. olarak yeni bir dava açmak mı gerekir? Bu arada 2 yıllık zaman aşımı süresi, önceki davanın açılmış olması nedeniyle kesilmiş olur mu?
Hepinize teşekkür ederim.
saygılarımla,
Av.Yüksel Eren


Sn. Eren,

1- Herşeyden önce belirtmek gerekir ki, HUMK.455'-459 arası maddeler ile düzenlenen tavzih hükümlerinin olayda uygulanma şansı yoktur. Bilindiği üzere Tavzih, verilen kararın belirsiz, çelişkili ve gayrıvazıh(açık olmama) olması hallerinde mümkün olan bir usuldür. Sizin olayınızda, karar açıktır, belirlidir ve çelişkili değildir.

2- Açtığınız davada, davalı gösterdiğiniz firmanın taraf sıfatı (husumet ehliyeti) olmadığı , karardan sonra ve muhtemelen kesinleştiğinde tarafınızdan öğrenilmiştir. Bu aşamada, verilen karar , siz ve taraf sıfatı olmayan davalı arasında HUMK.237 kapsamında Kesin Hüküm teşkil edecektir. Bu karar haliyle, Gerçek davalı olması gereken firmayı bağlamayacak, davada taraf olmadığı için de, zamanaşımı kesilmesi gerçek davalı için oluşmayacaktır. Çünkü, verilen hüküm ancak davanın tarafları için kesin hüküm teşkil eder, zamanaşımının kesilmesi ise, BK.133/2 açıklığı ile, sadece davada taraf olanlar için yapılan her usulü işlemle tekrar edilmiş olur... bunun başka bir anlatımı ise şudur: gerçek davacıya yeni baştan dava açmanız gerekecektir, tabi ki bu kişi hakkında geçerli olan 2 yıllık zamanaşımı geçmemiş ise...

Eğer, dava sırasında anlaşılmış olsaydı , bu durumda mahkeme kararı usulden değil, sıfat yokluğu nedeniyle esastan reddedecek, nihayetinde yeni açılacak dava, yine, zamanaşımı süresi geçmemiş olmak kaydı ile değerlendirilecekti..

Size şunu önerebilirim: gerçek davalı olması gereken firmanın hasar tespitine itiraz ettiğini belirtiyorsunuz, hasar tespitine itiraz tarihinin, zamanaşımının başlangıç tarihi olduğunu ileri sürebilirsiniz. Çünkü, tespit mahkeme huzurunda talepe dilmektedir ve açılacak davanın öncüsü olmak amacına matuftur. Bu istem, alacağı talep etme niyetinizi göstermektedir. Bu tespite itiraz ise, BK.133 anlamında bir taraf işlemidir ve zamanaçımını kesmektedir... denilebilir. Umarım bu tarihten itibaren 2 yıl geçmemiştir.

Diğer yandan, bahsettiğiniz trafik kazası neticesinde, ceza davasını gerektiren bir şikayet olup olmadığını bilemiyorum ama varsa, daha uzun süreli ceza zamanaşımı da dikkate alınmalıdır..

3- BK.137. madde de yer alan zamanaşımı için 60 günlük ek sürenin de olayda uygulanma şansı yoktur. Zira, BK.137.nci maddenin aradığı '' hakimin yetkisiz olması, tamiri mümkün olan şekle ilişkin bir yanlışlık bulunması veya zamanından önce açılmış bir dava'' , sizin olayda sözkonusu değildir.

Olayınız bir tür iş kazasıdır ve hepimizin başına gelebilir.

Aslında, hepimiz bu tür atlamaları yapıyoruz. Zaman darlığı yada çeşitli sebeplerle, dilekçeyi verenin kim olduğu, taraf ehliyetinin olup olmadığı vs. gibi hususları hiç okumadan, doğrudan ne yazmış diye dilekçe içeriğini okuyoruz ki bu tür aksaklıklar, musibet kabilinden ancak fayda sağlamakta, kaybedilen zaman, emek ve hak açısından üzücü olmaktadır.

Geçmiş olsun dileklerimi iletir, zamanaşımı süresinin dolmamış olmasını dilerim..

Selam ve saygılarımla..