Mesajı Okuyun
Old 06-07-2017, 15:02   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Oktay İ.
Bu noktada iik 78 uyarınca muaccel ve doğacak alacaklara haczimiz varken, 89/1 e göre ödeme yapılabilir mi? Zira vergi dairesinin cevabi yazısına göre muaccel bir alacak olmadığı (muhasebeleştirilmesiğinden şeklindeki beyan) şeklinde yorumlanamaz mı? Bilindiği üzere 89/1 de ileride doğacak alacaklar üzerine haciz şerhi konulamaz.
Ben bu fikir doğrultusunda sıra cetveli ne itiraz edip, mahkemenin kararını bekleyeceğim. Sizin fikriniz nedir ya da benzer bir itiraza ilişkin bir içtihat, emsal karar biliyormusunuz acaba?
Ayrıca
Alıntı:
T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2013 / 33936
Karar: 2013 / 40503
Karar Tarihi: 17.12.2013

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlular tarafından doğmamış alacaklarının haczi yönünde çeşitli kurumlara İİK. nun 89/1.gereğince haciz ihbarnameleri gönderilmesi nedeniyle doğmamış alacakların haczi işleminin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, istemin kabulü ile takip dosyasında idarelere gönderilen tüm İİK 89/1 haciz ihbarnamelerinin doğacak hak ve alacaklar yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.

Borçluların üçüncü kişi nezdinde doğmuş ve doğacak alacaklarının haczi için İİK. nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilmesi, üçüncü kişinin hukukunu ilgilendiren bir durum olup, borçlular, ancak, İİK. nun 82 veya 83. maddesine dayalı haczedilmezlik iddiasında bulunabilir. Üçüncü kişiye, doğacak alacakların haczi yönünden gönderilen haciz ihbarnamesi, haciz müzekkeresinin sonuçlarını doğurur. Bu nedenle üçüncü kişinin, haciz müzekkeresinin gereğini yerine getirerek daha sonra doğacak paraların icra dosyasına gönderilmesinde yasal bir engel yoktur. Bu şekilde borçlu borcundan kurtulacağından ve böyle bir haciz işlemi borçlu değil üçüncü kişiye külfet yükleyeceğinden borçlunun böyle bir şikayette bulunmasında hukuken korunmaya değer bir hakkının bulunmadığı muhakkaktır.

O halde mahkemece, şikayetin reddi yerine yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.