Mesajı Okuyun
Old 15-12-2007, 00:35   #36
Gemici

 
Varsayılan Hukuk Devleti

Bölüm I
„Hukuk Devleti“ kavramı yeniçağda ortaya çıkmıştır. 18.ci yüzyıl sonu ile 19.cu yüzyıl başında burjuva sınıfının mutlakıyetçi devlet tipine başkaldırısının bir ürünüdür. Temelinde vatandaşlara özgürlük ve devlet gücünün sınırlandırılması yatar.
Hukuk Devleti’nin, ifadesini anayasalarda bulan özelliği devletin vatandaşların özgürlüklerini, hukuki güvencelerini garanti altına almasında ve onları koruması altına almasındadır. Bunu gerçekleştirmesinin temel koşullarından birisi kuvvetler ayrılığıdır. Devletin hiçbir kuvveti anayasal düzenin dışında bir yetkiye sahip değildir.
Devlet anayasal düzeni ile vatandaşlarına, özgürlük, eşitlik ve adalet garantisi verir.
Yargı kuvveti/organı yargılama görevini yerine getirirken anayasaya, yasalara ve hukuka bağlı olarak çalışır. Herhangi bir yasanın anayasaya aykırılığı konusunda tereddüde düşerse anayasa mahkemesini devreye sokar.

Anayasa
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

MADDE 138. – Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.

Bölüm II
“Ben devletçi hukukçuyum.”
“Önce devlet gelir.”
“Bir kere biz devletçi bir ekolden geliyoruz.”
“Her zaman devlet ön plana çıkıyor gibi geliyor.”
“Devlet olmazsa hukuk olmaz, biz de olmayız.”
“Yani mutlaka tabi hepimiz devletimizi seviyoruz, devletimizin güvenligi konusunda
azami özeni, dikkati göstermek durumundayız.”
“Diyelim devleti korumaya çalısırken adil olmayabilirsin, adaletten sapabilirsin. Veya
adaleti yerine getiriyorum diye devlete zarar verebilirsiniz veya devleti koruyorum diye
adalete zarar verebilirsiniz. Mümkündür.”
“Simdi devlet olmazsa demokrasi olmaz. Tabii, Cumhuriyet Savcısıyım, yani bu nasıl,
Cumhuriyeti denetlersiniz devleti korumak geregi … Bu gibi durumlarda devlet mi
öncelikli demokrasi mi önemli, yani çok fazla karsılastıgımız bir durum olmadı simdiye
kadar. Ancak tabii ben Cumhuriyet Savcısı olarak devleti ve rejimi korumam gerek.
Ben rejimin savcısıyım. Buna karsı olan bir seyde ben demokrasiyi, demokrasi dediniz,
göz ardı ederim. Yani siz benim devletime, milletime saldırırsanız, bu olmaz.”
“Benim ülkem söz konusu oldugunda hukuk mukuk dinlemem.”
“Devletim olmadıktan sonra benim bireysel özgürlügüm hiçbir ise yaramaz.”
“Yargılama faaliyetinin amacı, olmazsa olmazı nedir”, “hukuk öncelikli olarak hangi
degeri korumalıdır” gibi sorulara aldıgımız yanıtlardan biri ise su sekildeydi : “7nsan
hakları biraz abartılıyor”

Bu yaygın kanının dısında kalan ve görüsmeciler arasında azınlıgı olusturan hâkim ve
savcıların yaklasımları da su ifadelerde dile geldi:
“Devlet kutsal kabul edilmemeli.”
“Devletin nesini koruyacaksınız? Devletin önce yurttasını koruyacaksınız.”
“7nsana gereken degerin verilmesi, hakkının korunması, devlet tarafından korunması,
insanımızın hakkını korumadıgımız sürece devlet olmaz ki devletin hakkını koruyalım.”
“Devlet adına demokrasinin çignenmesine karsıyım.”
Bir görüsmeci, hâkim ve savcılar arasındaki yaygın kanıyı su sözlerle elestirdi:
“Seyh Edibali, hatırlarsınız onu, Bala Hatun’un babası. Bir sürü tavsiyelerde bulunmus
Osman’a ve en güzel tavsiyesi de insanı yasat ki devlet yasasın. Çok önemli yani.
Daha insan hakları Avrupa’da yok. Avrupa karanlık çagını yasıyor ki insana verdigimiz
deger buydu; ama sonradan ne hikmetse insan hakları dedigimiz zaman bazı insanlar
bundan çok rahatsız oluyorlar. Bence devletin en önemli görevi, ki savcının da en
önemli görevi, insanın hakkını korumak.”
Kaynak:
http://www.tesev.org.tr/etkinlik/alg...kasim_2007.pdf

Arslan, ''Hakimliğin temel ögesi tarafsız olmaktır. Ancak bazı kararlarınızda Türkiye Cumhuriyeti'nin korunması ve yaşatılmasında taraf olacaksınız. Buradaysak bu Cumhuriyetin kazanımları sayesindedir. Cumhuriyetin insan onur ve haysiyetine en uygun rejim olduğunu bilmelisiniz, bilmek zorundasınız. Demokratik, laik, hukuk devletine sahip çıkmada tarafsınız, ay yıldızlı bayrağa sahip çıkmada, o bayrağı daha yükseklere çıkarmada taraf olacaksınız. Buralarda tarafsız olma lüksünüz yok'' dedi. Yargıtay Başkanı Sayın Osman Arslan: Türkiye Adalet Akademisi'nin bu yılki açılış konuşmasından


Bölüm III
Bölüm I ile Bölüm II nin karşılaştırılmasını herkesin kendi hukuk anlayışına bırakıyorum.

Saygılarımla