Mesajı Okuyun
Old 16-08-2012, 10:25   #4
üye7160

 
Varsayılan

yukarıda ki açıklamama uygun bir karar :

T.C. YARGITAY

21.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/321
Karar: 2010/2093
Karar Tarihi: 25.02.2010


ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN İSTİHKAK İDDİASI - MÜLKİYET KARİNESİNİN MALI ELİNDE BULUNDURAN DAVALI ÜÇÜNCÜ KİŞİ YARARINA OLMASI - HACİZ UYGULANAN LABORATUARIN BORÇLU ŞİRKET İLE İLGİSİNİN TESPİT EDİLEMEMİŞ OLMASI

ÖZET: Mülkiyet karinesi malı elinde bulunduran davalı üçüncü kişi yararınadır. Haciz mahalli, borçlu şirketin takip adresi olmadığı gibi, ödeme emri de haciz mahallinde borçlu şirkete tebliğ edilmemiştir. Diğer bir anlatımla haciz uygulanan laboratuarın borçlu şirket ile ilgisi tespit edilememiştir. Davalı borçlu ve üçüncü kişi şirketlerin borçtan önceki tarihlerde kurulduğu, ortaklar arasında organik bağa rastlanmadığı da dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yasal karine davalı üçüncü kişi yararına olduğundan aksini ispat yükü davacı alacaklıya aittir.

(2004 S. K. m. 97/A, 99)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nurten Fidan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

Karar: Uyuşmazlık alacaklının İİK. nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.

Dava konusu taşınır mallar alacaklının gösterdiği adreste, davalı 3. kişi şirketin laboratuarında ve davalı 3.kişi şirketlerin temsilcisinin huzurunda 02.07.2007 tarihinde haczedilmiş, davalı 3. kişi şirket yetkilisi tarafından istihkak iddiasında bulunulmuştur. Bu durumda İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi malı elinde bulunduran davalı 3.kişi yararınadır. Haciz mahalli, borçlu şirketin takip adresi olmadığı gibi, ödeme emri de haciz mahallinde borçlu şirkete tebliğ edilmemiştir. Diğer bir anlatımla haciz uygulanan laboratuarın borçlu şirket ile ilgisi tespit edilememiştir. Davalı borçlu ve 3.kişi şirketlerin borçtan önceki tarihlerde kurulduğu, ortaklar arasında organik bağa rastlanmadığı da dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yasal karine davalı 3. kişi yararına olduğundan aksini ispat yükü davacı alacaklıya aittir. Alacaklı ise bu yasal karinenin aksini kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlayamamıştır.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı (3.Kişiye) iadesine, 25.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı