Mesajı Okuyun
Old 02-11-2011, 21:51   #22
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Dikici,

Mahkemenin davanızı, tam dava olarak nitelemesinin sebebinin, delil tespiti raporundan kaynaklandığı sizin yorumunuz mudur; yoksa hakimin açıklaması bu yönde midir?

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
...Satım sözleşmesinde bedelin ödeme şekli hükmünde bir kısım nakit bir kısım ise ayni ifa olarak ödenecek şeklinde hüküm var. Bu ayni ödeme ise satış bedeli içinde X USD'den az olmamak üzere satıcıya Plaza binasının satışı şeklinde kararlaştırılmış.

Bina tapudan devredilmiş ancak binanın, sözleşmede taahhüt edilen X USD değerin yaklaşık 1/5'i kadar değer taşıdığı Delil Tespiti raporuna bağlanmış...


Sözleşmede nakit ödenecek kısım=Y USD ve ayni ifa kısmı=X USD olmakla sözleşme bedeli=X+Y USD. Şayet binanın devri söz konusu olmasa idi müddeabih X USD olmakla tam dava açılması gerekecekti. Oysa ki:

Davaya konu husus X USD - bina değeri = müddeabih.

Size göre müddeabih X USD - ( X x 1/5 ) = 4X/5 USD ve,
davalı tarafa göre müddeabih X USD - (X x 4/5) = X/5 USD.

Neticeten müddeabihi belirleyecek olan binanın reel değeri.

HMK m.109/2: "Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz"

Taraflar arasında açıkça belirli ve tartışmasız olan SÖZLEŞME BEDELİDİR (X+Y USD). Tam dava açılması gereken hal ise TALEP KONUSU MİKTARIN taraflar arasında açıkça belirli veya tartışmasız olmasıdır.

Bilirkişi tarafından tespit yapılmış olması, talep konusu miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli hale getirmez; çünkü karşı taraf/davalı taraf olan bilirkişi değildir. Başka bir ifadeyle siz, bilirkişiye tespit yaptırdığınızda çıkan rakam 4X/5 ise ve siz de bu 4X/5'i talep etmeyi düşünüyorsanız/talep ediyorsanız bu, talep miktarının bilirkişi ile sizin aranızda tartışmasız ve açıkça belirli olduğu anlamına gelir.

Hakimin "tam dava" düşüncesinin delil tespiti raporundan kaynaklandığını sanmıyorum (ki karşı tarafın da başvurduğu "uzman görüşü" söz konusu ve değerler farklı çıkmış). Sözleşme bedelinin açıkça belirli olmasından mütevellit veya dava dilekçenizdeki istem şeklinizden kaynaklı bir karmaşa olabileceği kanısındayım.

Mahkeme, davanızı tam dava kabul ederek HMK m.31'e mesnetle açıklama istemiş ve bildirilecek müddeabih üzerinden tam davada eksik harç ikmaline karar vermiş; netice-i talebinizi kısmi dava ikame ettiğiniz ve tam dava ikamesinin mümkün olmadığı yönünde açıklarsanız ve eksik harç ikmali yönünden arakarardan rücu talep ederseniz sorun kalmayacağı kanaatindeyim (yani öyle umuyorum ).

P.S: 01 EKİM 2010'u 01 EKİM 2011 olarak düzeltmeyi unutmayınız

Saygılar...