Mesajı Okuyun
Old 19-07-2009, 23:04   #244
Giyom Tell

 
Varsayılan

Gelinen noktada hukuk fakültelerinin sayısının ve bu fakültelerin kontenjanlarının yakın bir zamanda "hukuk mezunu enflasyonu" yaratacağı ortada.Bu mezunların oldukça büyük bir kısmının avukatlık mesleğini tercih edeceği de düşünüldüğünde tablonun vahimliği ortaya çıkacaktır.Gereğinden fazla avukat birçok sorunu da beraberin de getirecektir.
Kabul etmek gerekir ki, 4 yıllık bir lisans eğitimin avukatlık mesleği için yeterli olduğu söylenemez.Mezun olununca da hemen avukat olunabilmesi mesleğin değerini düşürmektedir.İşte avukatlık sınavının da önemi bence burda ortaya çıkmaktadır.İster vakıf ister devlet üniversitesinden mezun olsun, yeterli eğitimi almamış ve birtakım donanımları edinmemiş olanların bu mesleği yapamaması gerekir.
Ben kendim bir vakıf üniversitesini yüksek puanla tercih ettim ve burslu olarak kazandım.Bitirip mezun oldum.Okuduğum süre zarfında burslu olmamasına rağmen cok başarılı kimseler de gördüm, burslu olarak kazanıp hüsrana uğrayanlar da gördüm.Ancak bunun yanında hukuk fakültesinin 100 metre bile yakınına yaklaşmaması gereken kişiler de gürdüm.Başka bir deyişle hukuk fakültesi okuyacak nitelikte olmayan öğrenciler de vardı.Devlet üniversitesinde okuyup yeterli donanımı olmayan arkadaşlarım da vardı.Sonuç olarak şunu görmek gerekir ki, Türkiyede hukuk eğitimi olması gereken şekilde değil.Ne vakıf ne de devlet üniversiteleri olması gereken kalite de hukuk eğitimi veremiyor.Son 4 senede sayısı oldukça artan hukuk fakülteleri ve kontenjanları
işi daha da içinden çıkılmaz boyuta getirdi.Doğru dürüst öğretim elemanı olmamasına rağmen her kurulan üniversite hukuk fakültesi açmaya başladı.Henüz adı bile bilinmeyen üniversitelerin hukuk fakülteleri var.Özellikle vakıf üniversiteleri tabiri caizse işin suyunu çıkardı.Üniversitelerine prestij kazandırmak adına neredeyse hepsi hukuk fakültesi açtı.Ancak varılan noktada hukuk eğitimi prestij kaybetti.Hukuk fakültesini kazanmak eskisi gibi zor değil.Böyle devam etmesi halinde orta vadede hukuk fakültelerinin ve hukuk eğitiminin sıradanlaşacı da ortada.Tercih yapacak olan adayların 4 senelik eğitimi bir şekilde tamamlamanın avukat olabilek için yeterli olacağını görmeleri adeta önüne gelenin avukat olmasına neden olacağı açık.
Ancak 4 yıllık eğitimin ardından avukat olabilmek için bir sınava tabi tutulma olgusu birçok kişiyi hukuk fakültesi okuma fikrinden caydıracağı gibi yeterli donanımda olmayanların da avukat olmasını engelleyecektir.Bunların sonucu olarak hukuk fakültesi okuyanların sayısı azalacak ve doğal olarak da kontenjanlar düşecek ve belki de bazı fakülteler kapanacaktır.Başka bir deyişle avukatlık sınavının olması sadece bunu göze alanların hukuk fakültesi okumasına neden olacaktır.Hukuk okumak isteyen şartları sağlıyorsa yine hukuk okuyacaktır.Ancak yeterli donanımda değilse avukat olmayacaktır.

Bügun gündemin hukuk tartışmalarıyla meşgul olması herkesin ilgisini hukuka yönlendirmekte ve hukuk eğitimini adeta "moda" haline getirmektedir.Artık her anne baba "kızım / oğlum hukuk okusun" demekte.Televizyonlarda görünen hakimler, savcılar,avukatlar , adliyeler , mahkemeler önünden yapılan canlı yayınlar , açık oturum programlarındaki hararetli hukuk tartışmaları ve tabi biraz da amerikan filmlerindeki heyecanlı duruşma salonu sahneleri insanların zihninde bambaşka bir dünyanın canlanmasına neden oluyor.Genç üniversite adaylarında ve ailelerinde hukuk fakültesi okumak ve bunun sonucunda hakim ,savcı avukat olma fikri oldukça cazip bir fikirmiş gibi görünüyor.Son yıllarda artan hukuk fakültelerinin de asıl kuruluş amacı insanlardan gelen yoğun talebi karşılamak.Zaten hukuk fakültesi açmanın pek fazla bir maaliyeti yok.Ne bir labaratuar gerektirir ne de teknolojik bir altyapı.Ordan burdan toplan öğretim elemanları ve bir de sınıf.Hepsi bu.
Aslında tüm bu yapılanlar zaten gerği gibi işlemeyen hukuk sistemimizi daha işlemez hale getirecektir.Benim gördüğüm kadarıyla kimsenin bunu engellemeye niyeti yok.
Benim şahsi kanaatim kısa vadede avukatlık mesleğini kurtarmanın tek yolu avukatlık sınavının hayata geçirilmesidir.Sınavın içeriği ve yapılış tarzı tartışılabir.Ancak tartışılmaması gereken tek konu sınavın gerekliliğidir.Bu yapılmadığı takdirde ilerleyen yıllarda ortaya cıkacak sorunları hep beraber tecrübe edeceğiz.