Mesajı Okuyun
Old 07-09-2005, 23:54   #5
Gemici

 
Varsayılan Olan ve Olması Gereken

Toplum yaşamının diğer alanlarında olduğu gibi hukukta"da olanla olması gereken herzaman bir değildir. Hukukçunun görevi olanı olduğu gibi kabul etmek değil, olması gerekenenin gerçekleşmesine çalışmaktır kanı"ma göre, eğer olan temel hak ve özgürlüklere ve adalet düşüncesine ters düşüyorsa. Avukatların adliyedeki müvekkillerini görmeye giderken kontrolden geçirilmeleri hukuk kurallarına ve avukatın mesleğini serbestçe ifa edebilmesi prensibine ters düşen, olmaması gereken bir uygulama bir uygulama bence. Bir kamu görevi yapan avukatlara karşı gösterilen bir güvensizliğin ifadesi.

Dedektörlerle kontrol sadece Türkiyede değil, diğer birçok ülkede"de yürürlükte olan bir uygulama. Almanyanın Nürnberg Yüksek Eyalet Mahkemesinin 7.6.2001 senesinde verdiği bir karara göre, müvekkili ile görüşmek istiyen ceza avukatının üzerinin aranmasında hukuki bir sakınca yoktur. Bu uygulamanın kapasamına üzeri aranan kişinin bir kısım giysisini çıkarması da dahil. Mahkeme hava alanlarında yapılan dedektörle kontrolleri örnek gösteriyor ve dedektörlerle yapılan bu kontrollerin, bir silahı veya kaçma aletini içeri sokmayı önlemek için gerekli olduğunu ve herkesin kontrolden geçirildiğini belirtiyor.

Alman Yargıtayı, Anayasa Mahkemesi ve literatür olaya daha ayrıntılı bir açıdan bakıyor. Prof. Dr. Rolf - Peter Calliess"in adıgeçen mahkeme kararını değerlendiren bir makalesine dayanarak şöyle bir ayırım yapmak mümkün:

1. Nürnberg Yüksek Eyalet Mahkemesi bir ayrıntı yapmadan akla gelebilecek bütün durumlar için tek tip bir çözüm getiriyor. Mahkemenin getirdiği bu tek tip çözümde:
* Bir sanığı veya hükümlüyü savunan ceza avukatı,
* Bir hukuk davasında müvekkilinin hakkını savunan avukat, ve
* Sanığı veya hükümlüyü ziyaret eden akraba ve tanıdıklar
arasında bir ayırım yapılmıyor. Kim olursa olsun ziyaretçi ziyaretçidir ve hepsinin aynı muameleye tabi tutulması gerekir.

2. Prof. Calleiss"e göre kanun ayrıntılı bir çözümden yana ve bu çözüm Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi tarafından’da paylaşılıyor. Bu görüşe göre müvekkilini ziyaret eden ceza avukatı, göz altına alınmış müvekkilini ceza davası dışındaki başka bir hukuk davasında temsil eden avukatın ziyareti ve normal ziyaretçiler arasında büyük farklılıklar vardır. Ayrıca bir hükümlüyü mesleğinden dolayı ziyaret eden bir kişi ile sırf özel nedenlerden dolayı ziyaret eden kişiler arasında bir ayırım vardır.

Gözaltına alınmış kimsenin durumu:
Bu gibi kişileri ziyeret genel olarak kısıtlamalara tabidir. Yargıtay bu tür kısıtlamaları kanuna uygun görüyor. Bu kısıtlama genel olarak sanığı ziyaret etmek istiyen tüm kişiler için geçerli. Anayasa Mahkemesi bu düşünceden yola çıkarak, başka bir suçtan dolayı gözaltında bulundurulan bir kişiyi telif hakkı konusunda temsil eden bir avukatın üzerinin aranableceğini kara altına almıştır. Aynı durum diğer hukuk davalarında"da geçerlidir.

Gözaltına alınmış müvekkilini ceza avukatı olarak savunan avukatın durumu ise değişik. Ceza avukatının üzerinin aranması yürürlükteki yasalara aykırı. Ceza avukatı hiçbir kısıtlamaya maruz kalmadan müvekkilini ziyaret edebilmelidir. Bunun en başta gelen gerekçesi, anayasanın teminatı altında olan "mesleğini serbestçe ifa edebilme özgürlüğüdür" Yargıtaya göre ceza avukatının müvekkilini serbestçe ziyaret edebilme özgürlüğü sanığın gözaltında bulundurulduğu mekana girmekle başlar. Bu sebeptende içeri girerken yapılan bir arama serbestçe görüşebilme prensibine aykırıdır.
Ceza avukatına tanınan bu özel hak savunma mesleği ve bu mesleğin icrası ile ilgilidir. Gözaltında bulundurulan kimse sanıktır(kendisine bir suç isnat edilen kimsedir) İnsan hakları beyannamesine göre sanık suçluluğu tesbit edilinceye kadar masumdur. Sanığın hüküm giymesi ile sona eren bu masumluk varsayımının gerçekleştirilmesi ceza avukatının vazifesidir. İkinci bir gerekçe ceza avukatının bir kamu görevini üstlendiği ve görevi gereği müvekkilinin menfaatlerini korumakla yükümlü oluşudur. Bu anlatılanlardan dolayı ceza avukatının ayrıcalıklı bir durumu vardır. Ceza avukatı hem kamu görevinden dolayı hemde müvekkiline karşı olan müdafaa yükümlülüğünden dolayı belirli bir güveni hak etmiştir.

Ceza avukatının mesleğini/ayrıcalıklı durumunu kötüye kullanması:
Çoğu kimse ceza avukatının kendisine gösterilen bu güveni kötüye kullanacağını, içeriye silah, kaçmada kullanılacak alet vs. sokabileceğini ileri sürüyor ve müdafiiye verilen ayrıcalıkların kaldırılmasını istiyor. Böyle bir iddiaya verilen cevap, bu tür işleri yapan avukatın müdafaadan hatta ve hatta avukatlık mesleğini icraadan men edilebileciği gerçeği.

Hükümlünün durumu:
Literatür ve içtihatlar sanık avukatına verilen ayrıcalıkları suçu tesbit edilerek hüküm giymiş olan kimselerin avukatlarına karşı büyük ölçüde kısıtlıyor.

Saygılarımla

Not: Belirtmeyi unutmuşum Nürnberg Eyalet Mahkemesinin kararına konu olan arama avukatın protetosu üzerine yarıda bırakılmış.