Mesajı Okuyun
Old 05-01-2017, 11:03   #2
emi_shn

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cenal
açmış olduğumuz bir boşanma davasında davalının eşini aldattığı açık delillerle sabit. sevgilisinin de evli olduğunu bildiği sabit. davalının sevgilisine karşı evlilik birliğinin bitmesine neden olduğu için manevi tazminat davası açmayı düşünüyorum.

yargıtay son zamanlarda içtihat değiştirerek aldatan eşin sevgilisinden manevi tazminat istenmeyeceğine yönelik bir karar vermişti. yani yargıtayın iki farklı görüşü mevcut.

1.bu konuda elinde hukuk genel kurulu kararı olan var mı?
2.genel kurul kararı varsa aksi yönde yargıtay içtihatı da olduğu için ne gibi bir netice alma ihtimalimiz vardır?
3.boşanma davası derdest olduğundan, tazminat davası bunu bekletici mesele mi yapacaktır?


tecrübe ve bilgilerini paylaşan meslektaşlara teşekkürler.
Bahsettiğiniz karar Yargıtay 4. hukuk dairesinin 2014/8510 E 2015/ 7762 K 11.06.2015 tarihli kararı .Bu kararda yerel mahkeme direnmiş ve hukuk genel kuruluna gönderilmiş.Onun sonucunu ben de bilmiyorum.
Ama bu zamana kadar Yargıtay aldatılan eşin ,aldatan eşin sevgilisine tazminat davası açabileceğini savunuyordu ve bu konuda bir çok kararı mevcut .Benim kanım uygulamanın bu şekilde olmasıdır.Neticede bu kararda gerekçe olarak aldatılan eşe karşı davalı 3.kişinin direkt kişilik değerlerine saldırıda bulunmadığı ifade ediliyor.Halbuki evli olduğunu bildiği halde böyle bir ilişkiye giren taraf elbette aldatılan eşe manen zarar vereceğini öngörüyor olmalıdır ve bu kişilik hakkına saldırıdır.
Yargıtayın buna benzer aile hukukundan kaynaklanan aynı konuda birkaç farklı kararı mevcut olmakla birlikte ben yine de sizin lehinize olan kararları emsal göstererek davayı açmanız kanısındayım.