Mesajı Okuyun
Old 05-05-2014, 20:16   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Benim de ilgimi çekti.

Nafaka veya nafakanın arttırılması veya azaltılması kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmezler. Değişen koşullara göre yeni dava açılması ve kararlar verilmesi mümkündür.

Şekli anlamda kesin hüküm teşkil etmesi için de temyiz sınırının altında bir karar olması gerekmekte. Mahkemece Aylık olarak arttırılan X lira nafaka miktarının bir yıllık tutarı 1.890,00 TL.'nın altında kalmakta demek ki.

Nafaka arttırımı davası Basit Yargılama usulüne tabi. HMK. 320. Madde

Alıntı:
Ön inceleme ve tahkikat

MADDE 320 - (1) Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.

(2) Daha önce karar verilemeyen hallerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim, tarafları sulhe (EKLENMİŞ İBARE RGT: 22.06.2012 RG NO: 28331 KANUN NO: 6325/35) (YÜR. TAR.: 22.06.2013) veya arabuluculuğa teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.

(3) Mahkeme, tarafların dinlenmesi, delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemlerinin yapılmasını yukarıdaki fıkrada belirtilen duruşma hariç, iki duruşmada tamamlar. Duruşmalar arasındaki süre bir aydan daha uzun olamaz. İşin niteliği gereği bilirkişi incelemesinin uzaması, istinabe yoluyla tahkikat işlemlerinin yürütülmesi gibi zorunlu hallerde, hakim gerekçesini belirterek bir aydan sonrası için de duruşma günü belirleyebilir ve ikiden fazla duruşma yapabilir.

(4) Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.

Önceki uygulamalara baktığımda da, nafakanın arttırılması davasında; özellikle kanıta muhtaç iddia olmadıktan sonra, gelen mali durum araştırmalarıyla birlikte tanık dahi dinlenilmeden karar verilmekte..

Bu bağlamda bakıldığında, duruşma açılmaması savunma veya iddia hakkının kısıtlanmasına sebebiyet vermiyorsa, karara etki edecek bir husus yoksa sonucu itibarı ile doğru bir karar olacaktır.

Saygılarımla