Mesajı Okuyun
Old 26-04-2007, 13:14   #7
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Tartışmaya Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olarak bende bilgim dahilinde katılayım.

Boluda meydana gelen "yaralamalı trafik kazasından" bahsetmişsiniz.Yaralamalı bir trafik kazasına sebebiyet verme fiilinin söz konusu olduğu bir durumda (yani örnekteki Boludaki olay) madde 180'in uygulanma kabiliyeti yoktur.
Neden derseniz madde 180 açıkça belirttiği üzere;

Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma
Madde 180- (1) Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye üç aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

demektedir.Burada bir zarar suçu tanımı söz konusu değildir.Bilindiği üzere suçlar zarar ve tehlike suçları olmak üzere tasniflendirilmektedirler.
Zarar suçlarında zarar neticesinin gerçekleşmesi aranırken
tehlike suçlarında zararın meydana gelmesi aranmamaktadır.
180. madde bir "tehlike suçu"dur.Bu şekilde kaleme alınmıştır.
Bu nedenle "yaralamalı" yani zararın meydana geldiği bir fiilde artık bu madde sebebiyle bir hüküm kurulamayacaktır.Artık taksirle adam yaralama hükmü cari olacaktır.
Madde 180 açıkça "güvenliğin tehlikeye sokulmasından" bahsetmiştir.Yani zararın(yaralamanın) meydana gelmesine yer vermemiştir.

Yani sizin söylediğiniz gibi karayolunda yaralamalı trafik kazası olayında bir kanun boşluğundan söz etmek bence doğru değildir.

Kanun koyucu deniz,hava ve demiryolunu zikretmiş ancak karayolunu zikretmemiştir.Kanımca burada bir unutma söz konusu değildir.
İzlenen suç siyaseti gereği kara yolunda güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması Ceza Hukuku anlamında bir değere şayan görülmemeiş olabilir.

Saygılar...