Mesajı Okuyun
Old 25-06-2007, 18:20   #15
avbilgen

 
Varsayılan

Bir Yargıtay kararı da ben eklemek zorunda kaldım. Sayın Ragıp Bey, iddialı yazdığımı ve kendisinin bu şeklide yapılan tüm takipleri iptal ettireceğini yazmış ama bizim bugüne kadar yaptığımız hiçbir takip (itiraz olmasına rağmen) iptal olmadı. Ben hala Av.MB'nin görüşünde haklı olduğunu,uygulamanın da bu şekilde olduğunu savunuyorum. İyi çalışmalar.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
1998/9076
Karar No.
1998/10474
Tarihi
08.10.1998


İLGİLİ MEVZUAT
6762-TÜRK TİCARET KANUNU ( TTK )/602/688/690


KAVRAMLAR
BONO
ALACAĞIN TEMLİKİ
KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS TAKİP
VADEDEN SONRA YAPILAN CİRO
DOĞRUDAN DOĞRUYA İFLAS


ÖZET
VADEDEN SONRA YAPILAN CİRO ALACAĞIN TEMLİKİ HÜKÜMLERİNİ DOĞURUR. CİRO İLE BONOYU DEVRALAN ŞAHIS ALACAĞI TEMLİK ALAN ŞAHSIN HAK VE YETKİLERİNE SAHİP OLUR. ANCAK VADEDEN SONRA YAPILAN CİRO SENEDİN KAMBİYO SENEDİ OLMA NİTELİĞİNİ KAYBETTİRMEYECEĞİ GİBİ KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS TAKİP YAPILMASINA DA ETKİLİ OLMAZ.


DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddedi içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 20.7.1998 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Takibe konu senet TTK.688. maddesindeki unsurları içerdiğinden bono niteliğindedir. Mercice de kabul edildiği üzere, Sultandağı İcra Müdürlüğünün 95/104 sayılı dosyasında yapılan icra takibinde takip yapanın lehtar Mehmet T. olduğundan Abdil T.'a yapılan ciro vadeden sonradır. TTK.690-602 maddeleri gereği vadeden sonra yapılan ciro alacağın temliki hükümlerini doğurur. Ciro ile bonoyu devralan şahıs alacağı temlik alan şahsın hak ve yetkilerine sahip olur. Ancak vadeden sonra yapılan ciro senedin kambiyo senedi olma niteliğini kaybettirmeyeceği gibi kambiyo senetlerine mahsus takip yapılmasına da etkili olmaz. İtiraz edenler borcun ödendiğini iddia etmişlerse de bu konuda delil ibraz etmedikleri gözetilerek itirazın reddi yerine kabulü kararı verilmesi doğru olmadığı gibi kabule göre de nisbi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 8.10.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.