Sayın lawyer res, -yanılmıyorsam- üniversiteler, yatay geçişle öğrenci alırken öncelikle ÖSS'deki taban puanlarına göre üniversiteleri sıralıyorlar. Alacakları öğrenci sayısına göre sıralamada üstten aşağı doğru yer alan üniversite öğrencileri tercih ediliyor. Örneğin, X ünv. hukuk fakültesi taban puanı 350, Y ünv. 345, Z ünv. 340, Q ünv. 335, ... Yatay geçişle geçmek istediğiniz üniversite 3 kişi alacak ise; Q ünv. öğrencisinin girme ihtimali çok düşüktür. Çok düşüktür diyorum; çünkü bazen sıralamada altlarda yer alan bir üniversite kendinden yukarıda yer alan üniversiteye göre tercih edilebiliyor. Bunun yanında -objektif; ancak çok da adil olmayan ve de aklıma bundan başka bir ölçütün gelmediği bir yöntemle- not ortalamasına bakılarak da öğrenci tercih edilebilmektedir. Bu durumda ise Devlet Üniversitelerinde öğrenci olanların girme şansı azalıyor. Genellikle Vakıf Üniversitelerinde öğrenci olanlar 4.00 ortalama getirdikleri için yatay geçişte de tercih sebebi oluyorlar.

Yatay geçiş yapman, kurulu düzenini bozmak yönünde menfi bir etki de doğurabilir. Şöyle ki; bir sene boyunca okulundaki düzene, arkadaşlarına, hocalarına, yaşadığın şehre, kantinci abiye, vs... alıştıktan sonra (insan, farkında olmadan birçok şeye alışıyor; ancak bunların varlığını yitirince alıştığının farkına varabiliyor) farklı bir üniversiteye yatay geçiş yapman senin için zorlu günlerin başlangıcı da olabilir.

Eğer yatay geçiş yapmaktaki niyetin, hukuku daha iyi öğrenmek ise; bence bunu yatay geçiş yolu ile yapmaya çalışma. Çünkü okul, kişiyi bir yerlere götürmez, kişi bir yerlere gelmek istiyorsa, kendi gayret etmelidir.

Bana soracak olursan; yatay geçiş yapman yerine okulunu severek, daha çok çalışmanı tavsiye ederim. Gerçek başarıyı yakalaman da bu şekilde daha mümkün olabilir. Diğer yolu deneyerek başarıyı yakalaman ise biraz daha zorlu olacaktır. (Şimdi hemen okuluna git ve onu ne kadar çok sevdiğini söyle o zaten seni çok seviyor. Unutma! sevginin olduğu yerde gerçek anlamda başarısızlık yoktur.)

Saygılarımla