Mesajı Okuyun
Old 05-03-2010, 10:52   #3
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Burçin Öktem
Davalı işveren vekiliyiz, işveren iş akdini 25/2 gereğince(söz konusu işçi sahtecilik suçunu işlemiştir) feshetmiştir. İşçi şimdi bizden ihbar ve kıdem tazminatı talep etmektedir. Kıdemi talep edemeyeceğini düşünmekteyim ama ihbar konusunda tereddütlerim var,konu ile ilgili bilgisini ve yargıtay kararlarını benim paylaşan herkese çok teşekkürlerimi sunuyorum.

Sayın Burçin Öktem

İhbar tazminatı, İş Kanununda, belirsiz süreli ve sürekli hizmet akitlerinin taraflarca feshinden evvel, önceden haber verme suretiyle bir fesih güvencesi sağlamak amacıyla yer almıştır ve haksız feshe karşı bir yaptırımdır. Olayda işveren açısından haklı nedenle fesih söz konusu olup işçinin ihbar tazminatı hakkı bulunmamaktadır.

Saygılar,

Av. Yüksel Eren

Örnek kararlar:



T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/22876
K. 2008/16541
T. 19.6.2008

• ÜCRET ( İhbar Kıdem Tazminatı Bayram ve Resmi Tatil İle Fazla Çalışma Alacağı Mahkemece Ücret Bordroları Dikkate Alınmadan Düzenlenen Bilirkişi Raporuna İtibarla Anılan İsteklerin Kabulünün Hatalı Olduğu )

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ( Davacının İşyerine Aldığı Tüp Sayısından Fazla İrsaliye Keserek İşyerinden Haksız Kazanç Sağladığı Gerekçesi İle Yapılan Fesih Haklı Nedene Dayandığından Reddi Gereği )

• KIDEM TAZMİNATI ( Davacının İşyerine Aldığı Tüp Sayısından Fazla İrsaliye Keserek İşyerinden Haksız Kazanç Sağladığı Gerekçesi İle Yapılan Fesih Haklı Nedene Dayandığından Reddi Gereği )

• HAKSIZ KAZANÇ SAĞLAMA ( Davacının İşyerine Aldığı Tüp Sayısından Fazla İrsaliye Keserek İşyerinden Haksız Kazanç Sağladığı Gerekçesi İle Yapılan Fesih Haklı Nedene Dayandığından Davacı Kıdem ve İhbar Tazminatına Hak Kazanamayacağı )

• İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKLI FESHİ ( Davacının İşyerine Aldığı Tüp Sayısından Fazla İrsaliye Keserek İşyerinden Haksız Kazanç Sağladığı Gerekçesi İle Yapılan Fesih Haklı Nedene Dayandığından Davacı Kıdem ve İhbar Tazminatına Hak Kazanamayacağı )

4857/m.25/II-e,32
1475/m.14

ÖZET : Davacı, ücret, ihbar, kıdem tazminatı bayram ve resmi tatil ile fazla çalışma alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Somut olayda davacının işyerine aldığı tüp sayısından fazla irsaliye keserek işyerinden haksız kazanç sağladığı gerekçesi ile 4857 Sayılı İş kanununun 25/ II -e iş akti feshedilmiş olup davalı işverenlikçe yapılan fesih haklı nedene dayandığından davacı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz. Kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.

Dosyada bulunan bir kısım çalışma dönemine ait ücret bordroları ve ücret pusulalarında fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuklarının yapıldığı, davalı tarafından itirazi kayıt konulmadan imza edildiği ve davacı tarafça imzaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu isteklere ilişkin dosyada herhangi bir kayıt ve belgenin bulunmadığı belirtilerek tanık beyanlarına göre hesaplama yapılmıştır. Mahkemece ücret bordroları dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi raporuna itibarla anılan isteklerin kabulü hatalıdır.

DAVA : Davacı, ücret, ihbar, kıdem tazminatı bayram ve resmi tatil ile fazla çalışma alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi K.Keleş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- İş sözleşmesinin işverence haklı nedenle yapılıp yapılmadığı ve davacının hafta tatili ve ulusal bayram- genel tatil ücret alacakları konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin ( e ) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.

Somut olayda davacının işyerine aldığı tüp sayısından fazla irsaliye keserek işyerinden haksız kazanç sağladığı gerekçesi ile 4857 Sayılı İş kanununun 25/ II -e iş akti feshedilmiş olup davalı işverenlikçe yapılan fesih haklı nedene dayandığından davacı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz. Kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.

3- Dosyada bulunan bir kısım çalışma dönemine ait ücret bordroları ve ücret pusulalarında fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuklarının yapıldığı, davalı tarafından itirazi kayıt konulmadan imza edildiği ve davacı tarafça imzaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu isteklere ilişkin dosyada herhangi bir kayıt ve belgenin bulunmadığı belirtilerek tanık beyanlarına göre hesaplama yapılmıştır. Mahkemece ücret bordroları dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi raporuna itibarla anılan isteklerin kabulü hatalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4880
K. 2005/12110
T. 9.3.2005

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( İşçinin Sadakatle Bağdaşmayacak Eylemleri Nedeniyle İş Akdinin İşverence Haklı Nedenle Feshedilmesi )

• SADAKATLE BAĞDAŞMAYACAK EYLEMLERİ NEDENİYLE İŞ AKDİ İŞVERENCE HAKLI NEDENLE FESHEDİLEN İŞÇİ ( İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebinin Reddi Gereği - İşçinin Yetkili Olmadığı Halde Bayi Olmayanlara İskontosuz Satış Yapmış Olması )

• İŞÇİNİN SADAKAT BORCUNA AYKIRI EYLEMLERİ NEDENİYLE İŞ AKDİNİN İŞVERENCE FESHİ ( İhbar ve Kıdem Tazminatı Talebinin Reddi Gereği - İşçinin Yetkili Olmadığı Halde Bayi Olmayanlara İskontosuz Satış Yapmış Olması )
1475/m.14, 17/II-d

ÖZET : Davacı dilekçesinde; resmi evrakta sahtekarlık suçunu işlediği iddiası ile hakkında dava açıldığını davanın beraat ile sonuçlandığını, suça konu olayda kusurunun bulunmadığını belirterek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuştur. Tekel Levent Satış Deposu Amiri olarak çalışan davacı ve arkadaşları hakkında yapılan müfettiş soruşturması sonucu "iskontosuz satış yapma yetkileri bulunmamasına rağmen bayii olmayan kişilere iskontosuz fiyattan mamulat satıp ve iskontolu fiyattan ( gerek depoda kalan fatura asıllarına ilave edilmesi, gerekse bayiliği bırakanlardan geri alınan fatura defterlerinin kullanılması suretiyle ) satılmış gibi işleme tabi tutarak kendilerine menfaat sağladıkları" tespit edilmiş, bunun üzerine iş akdi feshedilmiştir. Aktin feshi 1475 sayılı yasanın 17/II/d maddesine dayandırılmıştır. Bilindiği üzere; iş ilişkisi karşılıklı güven esasına dayanan sürekli bir borç ilişkisi olup, bu güvenin sarsıldığı durumlarda, anılan tutumla karşılaşan taraftan böyle bir ilişkiyi sürdürmesini beklemek işin doğasına uygun düşmez. İşçinin sadakat borcu işverenin işi ve işyeri ile ilgili hukuken haklı menfaatlerini korumak, zarar verici ve risk altına sokabilecek davranışlardan kaçınmayı gerektirir. Netice itibarıyla; davacının sübut bulan eylemleri doğruluk ve bağlılığa uymayan fiiller olup 17/II-d maddesindeki koşullar oluşmuştur. Bu bende göre yapılan fesihlerde ayrıca zararın doğmuş olması aranmaz. Dolayısıyla feshin haklı nedene dayandığı kabul edilerek ihbar-kıdem tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı dilekçesinde; resmi evrakta sahtekarlık suçunu işlediği iddiası ile hakkında dava açıldığını davanın beraat ile sonuçlandığını, suça konu olayda kusurunun bulunmadığını belirterek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuştur.

Davalı; davacının iş sözleşmesine doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları sebebiyle haklı olarak son verildiğini beyan etmiştir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.

Tekel Levent Satış Deposu Amiri olarak çalışan davacı ve arkadaşları hakkında yapılan müfettiş soruşturması sonucu "iskontosuz satış yapma yetkileri bulunmamasına rağmen bayii olmayan kişilere iskontosuz fiyattan mamulat satıp ve iskontolu fiyattan ( gerek depoda kalan fatura asıllarına ilave edilmesi, gerekse bayiliği bırakanlardan geri alınan fatura defterlerinin kullanılması suretiyle ) satılmış gibi işleme tabi tutarak kendilerine menfaat sağladıkları" tespit edilmiştir. Davacı ve arkadaşları hakkında Şişli Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmış ve haklarında "işlerin yoğun olması ve uygulamadan kaynaklanan yanlışlıklar nedeniyle hataya düştükleri suç işleme kasıtları bulunmadığı gibi menfaat da temin etmedikleri" gerekçesi ile beraat kararı verilmiştir. Temyiz incelemesi sonucu davaya İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinde bakılmış bu mahkemece de benzer gerekçelerle beraat kararı verilmiştir. Yargıtay 6. Ceza Dairesi 06.05.2002 tarih ve 2002/5799 Karar sayılı ilamı ile özetle "suça konu faturalar üzerinde Bilirkişi incelemesi yapılarak aldatıcılık özelliği varsa sahtecilik yoksa görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturacağı" gerekçesi ile beraat kararı bozulmuştur. Bozma üzerine yapılan ceza yargılaması 4616 sayılı yasa uyarınca ertelenmiştir.

Tüm bu hususlar ve dosyada bulunan diğer tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; aktin feshi 1475 sayılı yasanın 17/II/d maddesine dayandırılmıştır. Bilindiği üzere; iş ilişkisi karşılıklı güven esasına dayanan sürekli bir borç ilişkisi olup, bu güvenin sarsıldığı durumlarda, anılan tutumla karşılaşan taraftan böyle bir ilişkiyi sürdürmesini beklemek işin doğasına uygun düşmez. İşçinin sadakat borcu işverenin işi ve işyeri ile ilgili hukuken haklı menfaatlerini korumak, zarar verici ve risk altına sokabilecek davranışlardan kaçınmayı gerektirir.

Netice itibarıyla; davacının sübut bulan eylemleri doğruluk ve bağlılığa uymayan fiiller olup 17/II-d maddesindeki koşullar oluşmuştur. Bu bende göre yapılan fesihlerde ayrıca zararın doğmuş olması aranmaz. Dolayısıyla feshin haklı nedene dayandığı kabul edilerek ihbar-kıdem tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

(Kazancı'dan alınmıştır)