Mesajı Okuyun
Old 30-05-2004, 13:56   #4
Av.Ömer KAVİLİ

 
Olumsuz

Sayın ibrahimbey,

Avukat kendisine ait olan değil, vekiledene ait olan doğruların savunuculuğunu yapan bir görevli konumundadır. Bu özellik nedeniyle, yargı makamından karar verildiğinde bunun değerlendirmesini öncelikle ve mutlaka avukat yapacaktır; ancak avukat (vekil) bu değerlendirmeye uygun yapma veya yapmama biçiminde bir tavır alacak ise, burada hak vekileden işsahibine ait olduğundan, vekileden işsahibinin yazılı onayını almak zorundadır ve bu meslek kuralıdır.

Polemik yapmak gerekirse, verilen her "...Karar, bağımsız ve adil Türk yargısının kararı değil mi?..."
EVET, ANCAK bu yanıt ve bu bakış açısı YAPILAN İŞİ KUTSALLAŞTIRIR. Oysa kutsallık, dokunulmazlık ve değiştirilemezlik önkoşulunu içerir.

Peki, Yargıtay tarafından kararların her bozulma kararı karşısında, bu kutsallığı nasıl korumak gerekir ?

Ayrıca, kesinleşmiş kararlara karşı "Yeniden Yargılama" kurumunu ne yapmalı ?

Kutsal görünenleri de sorgulamaya başlamak değişik bir aşama olmalı.