Mesajı Okuyun
Old 03-07-2007, 12:05   #1
Av. Arzu Erkol Dursun

 
Varsayılan alkollü araç kullanmak-kandaki promil oranının tespiti-yapılan işlemlere itiraz

değerli meslektaşlarım;

polisin yaptığı çevirmede,müvekkile alkolmetreyle,alkol testi yapılmış ve sa 01.16'da 1.34mg promil alkol tespit edilmiştir.
müvekkil buna itiraz etmiş ve tekrar ölçüm yapılmasını talep etmiş,görevli memur bunu kabul etmemiş ve hakkında işlem yapmış, 6 ay süreyle ehliyetine el koyarak,448 ytl para cezası kesmiştir.
müvekkil kandaki promil oranı için kan testi talep etmiş,yine görevli memur,1.5ay önce danıştay kararıyla kan testi talebinin kaldırıldığını söylemiştir.
Buna rağmen müvekkil birkaç hastane gezdikten sonra,birinde kan testi yaptırmış ve sa 03.00'da kandaki promil miktarı 0.38mg çıkmıştır.

1-Görevli memur 2. kez talep edilen ölçümü yapmayabilir mi?

2-Danıştayın kan testi talebini kaldırdığı böyle bir kararı var mıdır yada herhangi bir hukuki dayanak var mıdır?

3-baktığım kararlarda konu ile ilgili hem yargıtay hemde danıştay kararlar vermiştir,bu durum neye göre yargıtay ve danıştay kararları olarak değişiklik gösteriyor?

4-ilkkez alkollü işlem gören kişinin ktk.m48 e göre 6 ay süreyle ehliyetine el konulur demesine rağmen bazı kararlarda 3 ay el konulmasına karar verilmiştir,bu durum nasıl olmaktadır?

5-adli tıp kurumunca verilen beyanda,bilimsel olarak kandaki alkol oranı 1 saatte 10-22 mg düşme göstermektedir,bu haddin en düşüğünden hesapladığımızda 2saate yakın bir süre sonra kan testi yapıldığından promil değeri 38+(10*2): 58 mg promil çıkmaktadır,sınır 50mg'dir.dolayısıyla sınırdan 8mg yüksek olması yine verilmiş olan cezaların aynılığına sebep olur mu?

Belirttiğim olay karşısında ne şekilde hareket etmek gerekmektedir?konu hakkında bilgili meslektaşlarımdan yardım bekliyorum,saygılarımla.

ek:danıştayın vermiş olduğu bir karar.


T.C. Danistay
8.Dairesi
Esas: 2004/3669
Karar: 2005/96
Karar Tarihi: 12.01.2005
ÖZET: Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 97. maddesine göre, kanlarındaki alkol miktarı 0,50 promilin üstünde olan araç sürücüleri araç kullanamazlar. Alkol miktari cihazi le ölçülür. İtiraz halinde kandaki alkol miktarının tespiti için tahlil yapılır. Olayda, kişinin alkollü olduğunun trafik kontrolü sırasında saptanmasından sonra, bu ölçüme yapılan itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak tahlile kadarki sürede kandaki alkol oranının azalması doğaldır.
(2918 S. K. m. 48/5)
Kar
şı Taraf: Ankara Valiliği
İstemin Özeti: Davacının sürücü belgesinin geçici olarak altı ay süreyle geri alınması ve 265.300.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; dosyanın incelenmesinden, 21.10.2003 tarihinde saat 02.30'da yapılan trafik denetiminde alkolmetre cihazı ile yapılan ölçümde davacının 2,30 promil alkollü olarak araç kullandığının tespit edilmesi üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği, davacının alkol ölçümüne itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu Ankara Gurup Başkanlığı'nca saat 04.00'da alınan kan örneği üzerinde yapılan analiz sonucunda davacının 0,25 promil alkollü olduğunun belirlendiğinin anlaşıldığı, alkollü araç kullanım sebebiyle uygulanan müeyyidelerin iptali istemiyle açılan davalarda yapılan araştırma ve inceleme sonucu ibraz edilen Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı'nın 06.07.2001 gün ve 1262 sayılı yazısında, alkollü araç kullanan sürücülerin kandaki alkol düzeyinin olaydan 2,5 - 3 saat sonra ölçülmesi halinde, bilimsel olarak saatte 10-22 mg düzeyinde düşebileceği belirtildiğinden, olayda, davacıdan 1 saat 30 dakika sonra alınan kan örneğindeki alkol miktarına yukarıda aktarılan oranın azamisi uygulandığında dahi, davacının kanındaki alkol oranının olay saatinde 0,58 promile ulaşabileceği göz önüne alındığında dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin 25.03.2004 gün ve E. 2003/2042, K. 2004/385 sayılı kararının Adli Tıp Kurumu'nda yapılan kan tahlili sonucunda kandaki alkol oranının 0,25 promil çıktığı, bu nedenle işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek, 2577 sayılı Yasa'nın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi'nin Düşüncesi: Davacının ehliyetinin altı ay süreyle geri alınması ve 265.300.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; 21.10.2003 tarihinde saat 02.30'da yapılan kontrolde 2,30 promil alkollü olduğu gözlenen davacıya, itiraz üzerine saat 04.00'da Adli Tabiplikçe verilen raporda kanındaki alkol düzeyinin 0,25 promil olduğu ve bunun da Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde öngörülen sınırın altında olması sebebiyle oluşturulan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptali gerekirken, davayı reddeden idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı'nın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Türk Milleti adına;
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; 21.10.2003 tarihinde yapılan denetimde davacının 2,30 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi üzerine sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınması ve 265.300.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
2918 sayılı Yasa'nın 48. maddesinin 5. fıkrasında, uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu, uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etkili dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılacağı, tespit usulleri ve muayene şartlarının Sağlık Bakanlığı'nın görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikle düzenleneceği, yönetmelik ile belirlenen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde birinci defada sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınarak haklarında 265.300.000 TL para cezası uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
18.07.1997 gün ve 23053 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 97. maddesinde de, uyuşturucu, uyutucu ve keyif verici gibi özelliklere sahip doğal ve sentetik psikotrop maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayollarında araç sürmelerinin yasak olduğu hükme bağlanmış, maddenin devamında; taksi veya dolmuş otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücülerinin, alkollü içki almış olarak bu araçları süremeyecekleri, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kanlarındaki alkol miktarı 0,50 promilin üstünde olanların araç kullanamayacakları, alkollü içki almış sürücülerin ve kanlarındaki alkol miktarının cihazla ölçüleceği, cihazla yapılan tespite sürücünün itiraz etmesi halinde, kanındaki alkol miktarının belirlenmesi için, bu konuda eğitilmiş ve kan almaya yetkili kılınmış personel tarafından kanı alınarak, tahlil için polis kriminal laboratuarına gönderileceği, polis kriminal laboratuarlarında tahlilin mümkün olmaması halinde, sürücü kandaki alkol miktarının tespiti için adli tıp merkezlerine ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı tahlil yapılabilecek teknik ve tıbbi imkanlara sahip olan en yakın sağlık kuruluşlarına gönderileceği, kandaki alkol miktarının teknik cihazla ve kan alınarak laboratuarda tespit imkanlarının bulunmadığı hallerde, alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücülerin en yakın resmi sağlık kuruluşuna sevk edilerek, bu kurum hekimi tarafından rutin alkol muayenesinden geçirileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 21.10.2003 tarihinde saat 02.30'da yapılan trafik kontrolü sırasında alkolmetre cihazı ile yapılan ölçüm sonucunda davacının 2,30 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği, davacının alkol ölçümüne itirazı üzerine gönderildiği Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı'nca saat 04.00'da davacıdan alınan kan örneği üzerinde yapılan tahlil sonucunda kanındaki alkol oranının 0,25 promil olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
İdare Mahkemesi'nce, davacının alkollü olarak tespit edildiği saatle Adli Tıp Kurumu'nca kanındaki alkol oranının tespit edildiği saat arasındaki zaman diliminde davacının kanındaki alkol oranının düşebileceği miktar hesaplanarak, olay saatinde de kanındaki alkol oranının yönetmelik maddesinde belirtilen orandan yüksek olabileceği nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de, yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, alkol düzeyinin belirlenmesinde, kandaki alkol oranının esas alınması gerekir.
Kişinin alkollü olduğunun trafik kontrolü sırasında saptanmasından sonra, bu ölçüme yapılan itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak tahlile kadar ki sürede kandaki alkol oranının azalması doğaldır. Ancak, olayda, bu zaman diliminin yaklaşık 1,5 saat olduğu göz önüne alındığında, bu süre içerisinde kandaki alkol oranını 2,30 promilden 0,25 promile düşmesi olanaklı görülmemektedir.
Bu durumda, yukarıda anılan yönetmelik maddesine uygun olarak yapılmış tespitle, davacının kanındaki alkol oranının, yönetmelikte öngörülen sınırın altında kaldığı anlaşıldığından, davacı adına tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 6. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine 12.01.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

**************************************