Mesajı Okuyun
Old 22-01-2013, 13:04   #7
detay82

 
Varsayılan

Müvekkilinizin eşi, bir evde temizlik, yemek işleri yaptığından ev hizmetlisi sayılıyor.

Ev hizmetlisi de İş Kanununda düzenlenmediğinden taleplerinizde bu hususu özellikle göz önünde bulundurmanızı öneririm.

Örnek bir karar;

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/18332
Karar: 2011/9574
Karar Tarihi: 16.06.2011

ÖZET: Davacının …. tarihli sözleşmeyle çocuk bakıcısı olarak işe başladığı sabittir. İş Kanunu uyarınca, hakkında iş kanunu hükümleri uygulanmaz. Ne var ki, taraflar arasında düzenlenen İş Sözleşmesinde, bu sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Bir başka anlatımla, İş Kanunu'na göndermede bulunulmuştur. Dolayısıyla davacı, İş Kanunu kapsamında düzenlenen kıdem tazminatını talep edebilir. Böyle olunca, mahkemece kıdem tazminatı taleplerinin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(4857 S. K. m. 4)

Dava: Taraflar aras
ındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı ile 1.10.1998 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çocuk bakıcısı olarak işe başladığını, 3.5.2007 tarihinde haksız olarak sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, eksik ödenen ücret alacağıyla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı yıllık ücretli izin alacağı, hafta tatili, bayram tatili vs. alacakları ile 500 TL. Manevi tazminatın faiziyle ödetilmesini istemiştir.

Davalı, davacının İş Kanununa tabi olmadığını, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini belirterek davanın reddini dilemiş, verdiği avans tutarının da takas ve mahsubuna karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, 500 TL. eksik ödenen ücret alacağı ile 500 TL. ihbar tazminatı tutarı toplam 1.000 TL

’nin dava tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

Davacının 1.10.1998 tarihli sözleşmeyle çocuk bakıcısı olarak işe başladığı sabittir. 4857 sayılı İş Kanunu

’nun 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının e bendi uyarınca, <ev hizmetlerinde çalışanlar> hakkında İş Kanunu hükümleri uygulanmaz. Ne var ki, taraflar arasında düzenlenen İş Sözleşmesinin 9 uncu maddesinde, bu sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Bir başka anlatımla, İş Kanunu'na göndermede bulunulmuştur. Dolayısıyla davacı, İş Kanunu kapsamında düzenlenen kıdem tazminatını talep edebilir. Böyle olunca, mahkemece kıdem tazminatı taleplerinin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalının tüm davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz edilen hükmün davacı yararına bozulmasına, 42.25 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Saygılarımla.