Mesajı Okuyun
Old 28-04-2007, 22:17   #7
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

İdare mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin örnek bir karar....



D 12, E: 1999/000003, K: 2000/003297, Tarih: 09.10.2000[*]ESKİ HÜKÜMLÜLERİN İSTİHDAMI
Görevine son verilmesinden önce yapılan tüzük değişikliği nedeniyle eski hükümlü sayılan ve göreve alınma koşulunu sonradan kazanmış olan davacıya eski tüzük hükmü uygulanamaz.
(399 s. KHK. m. 45)
Temyiz isteminde Bulunan (Davacı): ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : Türk Telekomünikasyon AŞ
Vekili : Av. ... - Av. ...
İsteğin Özeti : Erzurum İdare Mahkemesinin 14.10.1998 günlü, E:1998/228, K:1998/714 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Safiye Coşkun
Düşüncesi : Göreve başlatıldığı, 7.10.1996 tarihinde yürürlükte bulunan tüzük hükmüne göre ömür boyu memuriyetten men cezası bulunan davacının eski hükümlü kontenjanından yararlandırılmak suretiyle işe alınması mevzuata uygun bulunmamakla birlikte davacının görevine son verilmesinden 2 yıl kadar önce tüzük değişikliği yapılarak ömür boyu memuriyetten men cezası bulunanlarında eski hükümlü sayılması karşısında davacının görevine son verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi yolundaki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sevim Göle
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜÇK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davacı, sözleşmesinin feshedilerek görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
Erzurum İdare Mahkemesinin 14.10.1998 günlü, E:1998/228, K:1998/714 sayılı Kararıyla; dava dosyasının incelenmesinden, davacının eski hükümlü statüsü ile ... Telekom Müdürlüğü emrine sözleşmeli olarak teknisyen yardımcısı sıfatıyla açıktan atandığı, ancak göreve başladıktan sonra ilgili hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda, davacının ... Ağır Ceza Mahkemesinin 24.1.1994 gün ve E:1993/1, K.1994/2 sayılı kararıyla adam öldürmek suçundan dolayı hapis cezası ile cezalandırıldığı, mahkeme kararıyla kamu hizmetlerinden müebbeten yasaklandığının anlaşılması üzerine sözleşmesi feshedilerek görevine son verildiğinin anlaşıldığı, eski hükümlü statüsü ile sözleşmeli olarak açıktan atanan davacının, eski hükümlü belgesinde belirtilen mahkumiyet kararının araştırılması sonucunda, davacının müebbeten kamu hizmetlerinden yasaklandığı tesbit edildiğinden davalı idarece 399 sayılı KHK''nin 45. maddesinin (b) bendi uyarınca sözleşmesinin feshedilerek görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, eski hükümlü olduğu için işe alındığım, kazanılmış haklarının göz önüne alınmayarak işine son verilmesinin hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
21.12.1992 tarihinde işlemiş olduğu adara öldürme suçundan dolayı ... Ağır Ceza Mahkemesinin 24.1.1994 günlü, E:1993/l, K:1994/2 sayılı kararıyla, 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılması ve ömür boyu memuriyetten mahrumiyetine karar verilen davacının, bu cezasının infaz edilmesinden sonra 10.8.1996 tarihinde davalı idarece yapılan eski hükümlü personel alımı sınavına girdiği, sınavda başarılı bulunması üzerine 7.10.1996 tarihinde göreve başlatıldığı, daha sonra ömür boyu memuriyetten men cezası bulunduğu için durumunun Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkındaki Tüzüğün kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle 17.2.1998 günlü işlemle görevine son verildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
17.3.1987 günlü, 19403 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında tüzüğün 2. maddesinde, altı aydan daha uzun süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezaya hüküm giymiş ve cezasını infaz kurumlarında tamamlamış veya cezası tecil edilmiş yahut şartlı salıverme yoluyla tahliye edilmiş olanların bu tüzük hükümleri yönünden eski hükümlü sayılacakları hükme bağlanmış olup, madde hükmünde hapis cezası ile mahkumiyetin yanında ömür boyu memuriyetten mahrumiyetine karar verilenlere ilişkin bir hükme yer verilmiştir.
Bu nedenle davacının sınava girdiği 10.8.1996 ve göreve başlatıldığı 7.10.1996 tarihlerinde söz konusu tüzük kapsamında olmadığı açıktır. Ancak 7.10.1996 tarihinde göreve başlatılan davacının görevine son verildiği 17.2.1998 tarihinden önce 24 Aralık 1996 tarihinde söz konusu tüzük hükmünde değişiklik yapılarak ömürboyu kamu hizmetlerinden yasaklı bulunanların da bu tüzük hükümleri bakımından eski hükümlü sayılacakları kabul edilerek bu durumda olanlar da kapsama dahil edilmiştir.
Bu durumda sınava girdiği 10.8.1996 ve göreve başlatıldığı 7.10.1996 tarihlerinde yürürlükte bulunan tüzük hükmüne göre ömürboyu memuriyetten men cezası bulunan davacının, eski hükümlü kontenjanından yararlandırılmak suretiyle işe alınması mevzuata uygun bulunmamakla birlikte davacının görevine son verilmesinden önce adı geçen tüzükte değişiklik yapılarak ömür boyu memuriyetten men cezası bulunanların da eski hükümlü sayılmış olması karşısında göreve alınma koşulunu sonradan kazanmış olan davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemde ve bu işlemin iptali istemiyle açtığı davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulüyle, Erzurum İdare Mahkemesince verilen 14.10.1998 günlü, E:1998/228, K:1998/714 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun,49. maddesinin l/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 9.10.2000 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
AZLIK OYU
Temyize konu idare mahkemesi kararı hukuk ve usule uygun bulunduğundan onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyız.

Kaynak=DKD Sayı 105