Mesajı Okuyun
Old 05-11-2009, 09:38   #18
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Keşke dediğiniz gibi olsaydı. O zaman aşağıda sunduğum maddeye ihtiyaç kalmazdı:

5510 sayılı SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU
Kimlik tespiti ve acil haller
MADDE 71- Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra), 67 nci maddenin "üçüncü" fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek zorundadır. Bu zorunluluğu yerine getirmeyen sağlık hizmet sunucuları hakkında 102 nci maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi gereği idarî para cezası uygulanır.

Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kendi adına bir başkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat temin etmesini sağlaması yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden Kurumun uğradığı zararın iki katı kanunî faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır.

.....

Armağan Abi;

-Anladığım kadarıyla- 5510 sk. 71. madde, somut olay açısından doğum yapan sanığın ablasına uygulanabilecek bir hüküm.

Kaldı ki, 5510 sk. cezai müeyyideyi belirlememiş, sadece TCK uygulanır demiş. Mahkeme de TCK'yı (ve CMK'yı) uygulamış ve beraat (ve ceza verilmesine yer olmadığı) kararı vermiş.

Ben sizin mesajınızdaki "Hukukçular duygusal tepkiler yerine hukuki görüş üretmelidir." görüşünüzden etkilenerek;

"Yargılama yapılırken (doğum yapan) sanığın hakları, SGK mevzuatı açısından tam irdelenmiş midir?"

"Şayet kendisinin de Genel Sağlık Sigortalısı sayılması mümkün idiyse acaba hukuki ve cezai sorumlulukta bir değişiklik olur muydu?"
diye iki soruyu daha tartışmaya açmak istedim.

Aksi takdirde, "Dosyayı incelemeden, olayı bilmeden kararları eleştirmek bir tuzaktır."ı da sayenizde bildiğim için; karar doğrdur ya da yanlıştır demedim.

Saygılar,