Alıntı: Yazan eser_29 Ortaklığın giderilmesi davasında davalı taraf, 1997 tarihli g.resmi satış sözleşmesini içerir bir tutanağı dosyaya sundu. Tutanakta şahitler ve müvekkilin imzası var. Müvekkil önce böyle bir belgeye imza atmadığını beyan etti, belgeyi kendisine faksladığımda da tutanaktaki rakamın "dönüm" için olduğunu satış konusu tarlanın tamamı için olmadığını söyledi. Tutanakta ise "adıma kayıtlı tarlaların satışı için ... TL'ye X ile anlaştım" gibi bir ibare var ve herhangi bir dönüm lafzı da yok. Mahkemeye kabul anlamına gelmemek kaydıyla böyle bir belgenin olması durumunda dahi resmi şekille yapılmadığından geçersiz olduğu, herhangi bir para verilmişse bile bunun BK md.125 gereği 10 yıllık süre içerisinde geri istenebileceğinden zamanaşımına uğramış olduğu yönünde beyan vermeyi düşünüyorum. Lakin, müvekkilin beyanının tutanak ile tutarsızlığı nedeni ile hukuken sorumlu olmama adına bunu bizzat davacının yazıp vermesini, sorumluluğu kendisinin üstlenmesini istiyorum. İsticvap yöntemi için kendi kendini isticvaba davet edemezsin diye bildiğimden talimatla müvekkilin beyanı alınsın diyemiyorum. Sizce nasıl bir yol izlemeliyim, yazacağım dilekçeyi müvekkil adına hazırlayıp onun aracılığı ile mi mahkemeye sunmalıyım? Daha farklı bir yol-yöntem var mıdır? Yardımcı olup yol gösterecek meslektaşlarıma teşekkür ederim.

Şayet, dâva konusu taşınmaz, tarafların murisinden ölüm yolu ile intikal etmiş olupta, iştirâk halindeki mirasçılardan birisinin, payının tamamını veya belli kısmını, basit(adi) yazılı bir sözleşme ile diğerine devretmesi mümkündür.
Bu itibarla, söz konusu belgenin tarafınızdan incelenmesinden ve yorumunuzdan, bunun bir satış sözleşmesi olduğu sonucu çıkıyor mu? Çıkıyor ve iki taraf da okuma yazma biliyor ve hata, hile, tehdit yok ise, belge muteberdir.
Öte yandan, mahkemeye vermeği düşündüğünüz yukarıdaki dilekçenizi bir de müvekkiliniz imzalasın (ad, soyadı+imza) olmaz mı? Bunun yanı sıra; düşündüklerinizi yazıp (ayrı bir kağıda), müvekkilin kabul beyanını da alabilirsiniz.
Kolay gelsin.