Mesajı Okuyun
Old 30-05-2012, 12:34   #8
suskun_juliette

 
Varsayılan

Meslek geçişlerindeki eşitsizlik sürerken, ben 65 yaşımdan sonra hop diye savcılık, hakimlik yapamıyorsam (kaldı ki öyle bir gayem de yok), onların da bu konuda kısıtlanması gerekir.

Diyelim ki sınav yapılması kararlaştırıldı. Avukatlık kanunu mu sorulacak? Nasıl bir sistemi olacak? X kişisinin vekili olsaydınız ne şekilde savunursunuz tarzında sorular mı olacak? Bunlar hukuk fakültesinin klasik üçüncü ve dördüncü sınıf sınav sorusudur. Elbette bu sınavı geçeceklerdir. Mesele bununla çözülebilecek bir mesele değil.

Avukatlara o kadar çok "Kusura bakma" dolu imalar yapılıyor ki..."Çağır avukatı gelsin.","Avukat ayakta savunma yapsın.", avukat duruşmaya iki dakika gecikince davanın düşürülmesine karar verilsin ve kırıcı emsalleri...

Emeklilik denilen bu durum niçin var?Çalışma hakkının ihlalinin söz konusu olacağını sanmıyorum.

Ayrıca, hukuk paydasında birleşiyor olmak o kişinin çok iyi avukat olacağına karine teşkil etmez. "2x2=4" kesinliğinde bunu açıkça söyleyebilirim.Tecrübeyle sabittir, tanık oldum.

Hukuka gönül verip, kıyısından köşesinden de olsa nasıl olursa olsun bu mekanizmanın içinde olayım görüşüne karşıyım.

Kişinin mesleki niceliği değil niteliği önemlidir.

Mesleki duruşunu egosuyla karıştırmayan, avukatlara gerçekten yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunmanın temsilcisi gözüyle bakan hakim ve savcılara saygım sonsuz. Onlara her daim hukuk camiasının çok ihtiyacı var. Ama çoğunlukta kurunun olduğu yerde illa ki yaş da yanacak.

Saygılarımla...