Mesajı Okuyun
Old 29-10-2003, 01:04   #1
Emin GÜNEŞ

 
Varsayılan İnfazı Aşan Tutuklama

İddianamedeki sevk maddelerine göre alt sınırı 4 ay olan bir hapis cezası ile yargılanan sanık 52 gündür tutukludur. İlk duruşması 6.11.2003 tarihindedir. Yani sanığın suçu sabit olsa, TCK m.59 uygulanmasa dahi verilecek cezanın infazı aşılmış oluyor. Bu durumda hakimin alt sınırdan ceza vermeyeceği kesinleşmiyor mu? 647sayılı yasayı da uygulamayacağı anlaşılıyor.
Kuşkusuz hakim alt sınırdan ceza vermek zorunda değildir. Sanık 266. ve 269 maddelerden yargılanmaktadır. yargılama sırasında beraet etme ihitimali de mevcuttur. (279. madde gereği)
hakimin tahliye taleplerini ısrarla red etmesi, Ağır ceza mahkemesinin de itirazı red etmesinin sizce mantıklı bir gerekçesi varmıdır. (Malumunuz yazılı red gerekçesi SADECE "MEVCUT DELİL DURUMU")
Hakim, yargılama sırasında sanık lehine deliller ortaya çıksa dahi kendisini sırf sanığı haksız yere fazla yatırmış olmak durumuna düşürmemek için baskı altında hissetmeyecek midir?
Hakimin alt sınırdan ceza vermeyeceği, 647 s.y.yı ve 59.u uygulamayacağı fiilen anlaşıldığına göre "İHSASI REY" nedeniyle "hakimin reddi" şartları oluşmuş mudur?
BU DOSYADA SAVUNMA YAPMAKLA YAPMAMAK ARASINDA BİR FARK OLABİLİR Mİ? AVUKAT HAKİME _"SİZ HÜKMÜNÜZÜ VERMİŞ İNFAZA DA BAŞLAMIŞSINIZ, YARGILAMA SADECE BİR ŞEKİL ŞARTININ YERİNE GETİRİLMESİ NİTELİĞİNDEDİR. SAVUNMA YAPMIYRUM DERSE NE OLUR?
Ben tahliye talebinde bulunduğumda birkaç meslektaşım talebimin red edileceğini emin bir şekilde söylediler. İtirazın da red edileceğini söylediler. Ben de onlara hak vermekle beraber bir sürprizle karşılaşacağımı umuyordum. Ancak herşeye rağmen böyle bir hukuk ihlalinin belgelerini de arşivimde bulundurmak istiyordum.
Sizce bu hukuk ihlali "vakayı adiyeden midir"?
Guruptaki hakimler de cevap verirlerse sevinirim.
saygılarımla
Av. Emin GÜNEŞ