Mesajı Okuyun
Old 26-04-2010, 20:07   #54
Münzevi

 
Varsayılan

DOKUZLUK

Bu ağlayan şehirde münzevî
Hüzne mümessil söğüt agaçlarıyla dansta
Kuzeyi güneyden ayıran köprüde yerli
Victoria'da ecnebî
Ecnebî mi dedim?
Evet, dokuz öncesi bu şehre bastığı yer

Pati ayaklar büyüdü
Penceresi cennete bakan çilehanemde
Sevda fısıldamanın haram olduğu
Züleyha yüreği düştü
Kan düştü, gözyaşı düştü
Dokuz dul kadından beter sürçtü

Sürçtü mü dedim?
Evet, sînesi mağma
“Ben sana Belkıs olurum
Sen bana Süleyman ol yeter”
Mürted-i aşk
“Işığı öğretilerde aradım
İsminizdeymiş meğer”

Bu ağlayan şehirde mefkûre
Tırnakları kırık güvercinlere eşlikte
Tren garında bir kitapçıda dîvane-i kütüb
Dîvane-i kütüb mü dedim?
Oysa bir çocuklu dul olsa daha değerli olacaktı
Hay Allah, çocuğu olmamış, hiç evlenmemiş dahası

Özün sözü şu;
Selahaddin ordusuyla gelse
Lorenzo rönesans vaad etse
Bilirim,
Kabuk bağlamaz yaram.
Bu ağlayan şehirde.



Münzevi
24 Nisan 2010
Holborn