Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Aldatan yani kusurlu sizin müvekkiliniz ise neden davayı siz açıyorsunuz, amacınız, "haksız vaziyetinizden kanun önünde kendi lehinize hüküm mü çıkarmak?" Ben size dilekçenizde şunu yazın ya da bunu yazmayın gibi bir öneride bulunamam kimse de bulunmamalı, ancak davayı açma hakkınızı kendinizde buluyorsanız, sebebini de hukuka uygun bir şekilde belirtmelisiniz...

Sayın Balku,

THS'de meslek etiğine uygun olmayan soru sorulmaması hususundaki duyarlılığınızdan ötürü size teşekkür etmek istiyorum.

Ancak, kanaatimce soru bu kategoriye girmemektedir. Soruda tarafların anlaşmalı boşanma hususunda anlaştıkları yazılmasaydı, size tamamen katılacaktım. Soru sahibi meslektaşımız, taraflar anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdiklerine göre, dava dilekçesinde başka sebeplere dayanmaya gerek var mıdır, şeklinde sormak istemektedir. Ben niye böyle anlıyorum? Çünkü THS'de onlarca forumda TMK 166/3 üncü maddesine göre açılan davalarda, hakimin takdir yetkisi yoktur ve başkaca bir araştırmaya gerek kalmadan boşanmaya karar verilir, şeklinde açıklamalar yer almasına rağmen hala bu yönde sorular sorulmaktadır.Sanırım soru sahibi de bu çelişkiyi yaşamaktadır.

Algıladığım şekilde soruya yanıt vermek istiyorum.Taraflar boşanma hususunda anlaşmışlarsa, davanızı 166/3 e dayandırmalısınız. Bunun için evlilik süresinin 1 yılı aşmış olması, tarafların bizzat mahkemeye gelmeleri ve boşanma iradelerini hakim önünde açıklamaları yine velayet, nafaka gibi boşanmanın mali sonuçlarında da anlaşmış olmaları gerekmektedir.Bu şekilde dava açılıp, davalı eş davayı kabul etmezse davanız red olur.

Eğer müvekkiliniz, kusursuz veya daha az kusurlu olsaydı; aynı dilekçede diğer boşanma sebeplerini de sıralamanızı önerecektim. Ancak kendi beyanınıza göre, kusurlu olan müvekkiliniz olmaktadır. Bu şekilde bir açıklama davanızın reddine sebep olacaktır.

Saygılarımla