03-08-2004, 19:35
|
#2
|
|
Sayın hykayar,
1- Yapılan protokolde x kiracı sıfatını yüklenmemiş; tam tersine y eşi Z'nin gayımenkulunun kiralanması hususunu yüklenmiştir. Ben protokolü böyle yorumluyorum. Aksi halde, x kiracı sıfatı ile ve y de kiralayan sıfatı ile kira sözleşmesi yaparlardı. x ile bir kira sözleşmesi yapılmadığından bence x hiç bir yükümlülük altında değildir.
Protokolün bağlayıcılığı y 'nin eşi Z 'ye ait işyerinin kiralanmasını sağlama yükümlülüğünden ibarettir. Ki o da bu yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Böylelikle artık protokol ''eski hükümlü'' bir belge niteliğindedir. Kira konusundaki bir davada delil olarak değeri yoktur. Kira ile ilgili bir hükmü bulunmamaktadır.
2- Z 'nin bu iddiasının hukuki temeli bulunmamaktadır. Olayın hukuki nitelendirmesi ''kira sözleşmesidir'' ve x bu hukuki ilişki içinde yer almamaktadır. x 'in olayla ilgisini hukuki bir çerçeveye koymak mümkün değildir. x'in olaydaki durumunu tanımlayan bir hukuki müessese henüz geliştirilememiştir. Bence x bu olayda ''3.kişi'' bile değildir.
3- Şirket ortakları bu gibi borçlardan sorumlu tutulmazlar.
4- x in husumet itirazı yerindedir. Ama bence davaya hiç cevap vermeseydi de dava yine reddedilirdi.
5- Böyle bir iddia ile şimdiye kadar karşılaşılmadığından bu konuda örnek karar bulmanız mümkün gözükmemektedir.
Saygılarımla
Bir Dost
|