Mesajı Okuyun
Old 18-11-2012, 16:11   #10
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın OKYAY,
Alıntı:
Yazan C_OKYAY
Kıymetli zaman ve emekleriniz için teşekkür ederim.

** Bu yola gidilmesinin sebebinin cezai şartın tenkisine benzer bir durum oluşturmaya çalışılması çabası olduğu kanaatindeyim** demektesiniz, bence de doğrudur.

Şu da var ki, amaç, müteahhidin ekonomik yıkımını istememekle birlikte sözleşmeye şöyle de bir madde konulabilir;
Madde ( )- İş bu sözleşme kesin vadeli olup, müteahhidin temerrüdü hâlinde, arsa sahibi, teslim tarihinde cezai şart talep hakkını saklı tutmasa dahi, müteaahhit, hem cezai şarttan hem de gecikme tazminatından birlikte sorumludur.( Pr.Dr.Hâluk Tandoğan ve Alman Hukukçu ,Gauch).
Saygılarımla.
Estağfirullah, ben teşekkür ederim...

Kararlar incelendiğinde Yargıtayın aslında hem müteahhidi hem de arsa sahibini hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde dengede tutmaya çalıştığı anlaşılıyor. Kararlar, müteahhit açısından değil de arsa sahipleri açısından değerlendirilince de; uzun süreli sözleşmelerde uzun süreli gecikmeler için arsa sahiplerinin hakkını koruma çabasının öne geçtiği görülüyor. Yani korunmak istenen -tek başına- müteahhidin mahvının önüne geçmek değil, denge kurmak; hatta uzun süreli sözleşmelerde paranın değerindeki kayıp sebebiyle arsa sahibini korumak biraz baskın bir şekilde, diyebiliriz.

Sözleşmeye madde ekleme açısından getirdiğiniz öneri elbette ki yerinde, benim bu konudaki düşüncem ise: kişilerin, sözleşme yapacaklarında, her zaman, bir avukatla beraber hareket etmeleri gerektiği yönünde...

Şerhlere başkaca benzer kararlar da ekledim; incelemek isterseniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14085
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14086
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14087

Teşekkürler,

Saygılar...