Mesajı Okuyun
Old 16-04-2002, 23:00   #19
seyyah

 
Varsayılan

sayın katılımcılar,
hukuki mütalaa delil değildir. delil, davada ileri sürülen maddi olguları tartışan değil ortaya koyan, somutlaştıran yazılı ve sözlü nitelikteki "herşey" olabilir. delilin bu çerçevede "belirleyici" bir etkisi söz konusudur. mütalaa ise, mevcut delilleri müellifinin hukuki bilgi birikimi çerçevesinde yorumlayan ve sonuç itibariyle bir yargıya ulaşan, bir başka deyimle "rey" belirten bir belge niteliğinde olup bu anlamda "etkileyici" vasfı olduğu ileri sürülebilir. söz konusu etkileyici vasfın yasal yahut anayasal olarak men edilen "yargılamayı ve mahkemeyi etkileyici hal ve hareketler" niteliğinde olduğunu söylemek, pratik anlamıyla mütalaaya olduğundan fazla kıymet vermek demek olur ki, bunun kabulü mümkün değildir. mütalaa ile delil niteliğinde olan bilirkişi incelemesi ve raporunu birbirinden ayıran temel fark da burada yatmaktadır. özellikle hukuk yargılama sürecinde, hakim, sonuca yani karara belirleyici nitelikteki delilleri serbestçe tartışarak ulaşır. bu bağlamda, taraflarca hazırlama ilkesinin cari olduğu hukuk yargılamasında -sayın hukuk doktoru özellikle bu noktada sizden ayrılmaktayım- her iki yanca da itiraz olunmayan bir hukuki mütalaa ile karşılaşan hakim, söz konusu mütalaadan farklı bir yorumla başkaca bir sonuca ulaşmış ise, kararında bu mütaalaya cevap vermek zorunda ve durumunda dahi değildir. tersine durum için de yani varılan sonucun mütalaa paralelinde olması halinde dahi aynı husus caridir. halbuki bilirkişi raporu itiraz olunmadığı taktirde itiraz etmeyen taraf için bağlayıcı, karşı taraf için ise usuli müktesep hak doğurucu niteliktedir. bilirkişi raporunda belirtilen sonuç kanaat her ne kadar hakimi bağlayıcı nitelikte değilse de, hakim, bundan farklı bir sonuca ulaşıyor ise karar gerekçesinde mutlaka bunun nedenlerini açıklamak yahut da bilirkişi incelemesini yinelemek ve benimsediği rapor doğrultusunda karar vermek durumundadır.
şunu da ilave etmek gerekir ki, dosyaya davanın taraflarınca sunulan mütalaalar, tıpkı bir dava dilekçesinde ileri sürülen maddi olgular ve hukuki niteleme gibi, pratikte, gerek karşı tarafı ve gerekse yargılama makamını refleks olarak alternatif yorum tarzı arayışına itmektedir. bu ise davaya sunulan malzemenin ve bu malzeme üzerinde yoğunlaşan fikri faaliyetin zenginleşmesi demektir. böyle bir durum yargı kalitesini yükselten bir unsur olup hukuki mütalaaların dosyaya ibrazında zarar değil yarar vardır diye düşünmekteyim.
son bir not: bazı türkçe sözlükler ve yazım kılavuzlarında bahsi geçen sözcük "mütalaa", bazılarında ise "mütaala" şeklinde yer almakta. doğrusu hangisi acaba?
saygılarımla