Mesajı Okuyun
Old 04-05-2007, 12:08   #8
Seyda

 
Varsayılan

Yargıtay
1. Ceza Dairesi
E.2006/655
K.2006/3710
T.22.9.2006

ADAM ÖLDÜRMEK
HAKSIZ TAHRİK
LEHE KANUN

OLAYIN OLUŞU, İŞLENİŞ BİÇİMİ VE MEVCUT DELİL İTİBARIYLA “HAFİF TAHRİK” YERİNE AĞIR TAHRİK MADDESİNİN UYGULANMASI, YASAYA AYKIRIDIR.

5237/md. 29 (765/md.51)

A.A.'yı kasten öldürmekten, A.A.'yı yaralamaktan sanık Y.H., işbu suçlara fer'i fail şekilde katılmaktan sanıklar S.H., Y.H., Y.A.'yı yaralamaktan sanık A.A.'nın yapılan yargılamaları sonunda: sanıklar Y.H. ile A.A.'nın hükümlülüklerine, sanık S.H.'nın beraatine ilişkin İ. 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden verilen 30.5.2005 gün ve 141/196 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar ile katılan sanıklar müdafileri tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi:

1- Sanıklar S.'nin beraat hükmünü gerekçeye yönelik olmayan temyizde hukuki menfaati bulunmadığından müdafiinin bu sanıkla ilgili temyiz isteminin reddine

2- A.A. Vekili süresindeki temyiz dilekçesinde hükmü müdahil sıfatına hasrettiği cihetle süresinden sonra ilaveten sanık sıfatıyla yaptığı temyiz isteminin reddine, temyizin müdahil vekili sıfatı ile yapılmasına,

3- Yasal yetkisi bulunmadığından müdahilin duruşma isteminin reddine karar verildi.

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Y. ve Y.'nin suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdir cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar Y. ve Y. müdafiinin Y. hakkında meşru müdafaa hali bulunduğuna, sanık Y. hakkında sübuta, müdahil vekilinin eksik inceleme ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sanık S. hakkındaki beraat hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi (onanmasına),

Sanık Y. hakkındaki hükmün incelenmesinde;

Maktulün kardeşi K.'nın eşi ve sanıklar Y. ve Y.'nin kızkardeşi olan Ç.'nin olaydan birkaç gün önce kayınbabası A. ve kayınvalidesi tarafından dövüldüğü bilahere bu sebeple sanıklarca A.'nın evinin camlarının kırıldığı, olay günü de kızkardeşleri Ç.'yi görmeye giden sanık Y. ve diğer kızkardeşi S.'nin eve kabul edilmemeleri üzerine sanık Y. ile Y.'nin evin önüne gelip içeri girmek için ısrarla kapı zilini çaldıkları, bu esnada kendilerine A.'nın eşi ve kızı Ş.'nin camdan küfrettikleri, daha sonra A. ve oğlu maktulün kapıyı açıp dışarı çıkması üzerine çıkan kavgada maktulün Y. tarafından bıçaklanıp öldürüldüğü, A.'nın da yaralandığının oluş ve kabulden anlaşılmasına, sanık Y.'nin maktulün dışarıya elinde bıçakla çıkarak kendisine saldırdığı, kendisinin de onun elinden bıçağı alıp maktule vurduğu yolundaki beyanı ile doğrulanmamasına göre, önceki dövme ve olay günündeki sövme eyleminin failinin maktul olmaması, sanığın kızkardeşinin dövülmesinden sonra sanık tarafça A.'nın evinin camlarının kırılması, olay günü de sanıkların ısrarla eve girmek için zile basmaları üzerine maktulün ve babasının ellerinde sopalarla çıkıp kavgaya girişmeleri ve kan izlerinin de hemen kapının önünde olup bıçaklamaların da burada gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında etki-tepki kuralı da gözetilerek maktulden kaynaklanan bu hareketin ancak basit tahrik olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden cezanın ağır tahrik sebebiyle ve üstelik azami oranda indirime tabi tutularak yazılı şekilde hüküm tesisi,

Sanık Y. hakkındaki hükmün incelenmesinde;

Hükümden sonra 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesi sebebiyle yeni bir değerlendirme yapılması lüzumu;

Bozmayı gerektirip, müdahil vekili ile sanık Y. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde bulunduğundan sanık Y. hakkındaki adam öldürme suçundan kurulan hüküm ile şahısta ve fiilde irtibat sebebiyle yaralama suçundan kurulan hükmün ve sanık Y. hakkındaki mahkumiyet hükmünün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 22.9.2006 günü oybirliği ile karar verildi.

www.mevbank.com.tr