Mesajı Okuyun
Old 29-04-2012, 16:53   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
Somut olayda müvekkil adayı, merkezi yurtdışında bulunan ünlü bir yiyecek markasının lisans sahibi Türkiye'de bulunan distribütörü ile (A olsun) işletme lisansı sözleşmesi yapan şirketlerden (B olsun) birinin % 68 hissesini 24.03.2010 tarihinde hisse sahibinden satın almış, arkasından şirketin diğer hissedarına gönderdiği ihbarname ile (17.08.2010 tarihinde noterden) şirketin mali durumunu, genel müdür değişimi, imza yetkisinin devri gibi gibi konularda görüşülmek üzere toplantıya davet etmiştir. Müvekkil haricindeki diğer hissedar toplantıya gelmediği gibi şirketin yönetim ve idaresinden de uzak durmuş ilgilenmemiştir. B şirketinin eski hissedarının hisse satışı yaptığını tespit eden A şirketi, şirketler arasında imza edilen işletme lisansı sözleşmesinin ilgili maddesine dayanarak sözleşmeyi feshettiğini B şirketine ihbar etmiş (20.08.2010 tarihinde noterden), akabinde markanın kullanım hakkını ve ekipmanları teslim almıştır.

1-Müvekkile satılması ve devredilmesi yasak olan şirket hisselerini sattıkları için hisse satın aldığı kişilere karşı bir yaptırım yoluna gidilebilir mi?


2-Hisselerin elinde olduğu dönemde şirketi kendi şirketi gibi gören müvekkilin, şahsi hesabından şirket hesabına aktardığı ve/veya kendi şahsi hesabından şirket borçları için yaptığı ödemeleri geri alması için yeterli delil mevcutmudur ? (Ödemelere ilişkin banka dekontlarında açıklama bulunmamakta, şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, gönderilen paraların şirket hesabına girip girmediği, girdi ise hangi hesabına -ortaklar ?- girdiği konuları muammadır)

Saygılar.

1) Kural olarak, hissesini satın alırken şirketin sahip olduğu lisans sözleşmesinin devam edeceğine dair hisseyi devreden tarafından verilmiş bir taahhüt yoksa hisseyi devrene karşı lisans anlaşması feshedildiği için sorumluluk davası açılamaz. Hissedar ile şirket ayrı ayrı hukuki kişiliklerdir. Lisans sahibi olan, hisseyi devreden hissedar değil, şirkettir.

Ancak şirketin lisans sözleşmesi dışında önemli bir varlığı yoksa (hisse devir bedeli lisans dışındaki varlıklar esas alındığında piyasa rayiç değerine göre aşırı ise) ve lisans veren tarafından şirketin hissedarına önem atfedilmiş, anlaşmanın devamı için bu durum zorunlu bir koşul olarak hükme bağlanmış ise, durumu alıcıdan gizleyen devreden hissedar BK.'da düzenlenen "hile" veya "esaslı hata" temelinde sorumlu tutulabilir kanaatindeyim.

2) Şirket hesabına ortağın şahsi hesabından havale edilen para sebepsiz zenginleşme kuralları dairesinde istenebilir, düşüncesindeyim. (BK.61)