Mesajı Okuyun
Old 20-01-2021, 18:06   #4
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

m.669/2 de murisin AÇIKÇA belirtmesinden söz ediliyor. Bir el yazısı vasiyetneme, Noter beyanı, bir mektup, vs.vs. gibi.. Kanuni karine, bağışlamanın miras payına mahsuben yapıldığıdır. Aksini, dâvalı taraf ispat edercek, onu da muristen sadır olan yazılı belgelerle. Şayet, muris, diğer mirasçılarına da sağlığında kazandırmalar yaptıysa, o zaman muris iradesinin denkleştirme yönünde olduğu ileri sürülebilir, iddia edilebilir ve mahkeme de bu durumda, murisin iradesi hak dengesini gözeten bir denkleştirmedir diyebilir. Sizin olayınızda ve sorunuzda, muris, minnet duygusu ile bağışlamada bulunmuştur. Hal böyle olunca, murisi minnet duygusuna sevk eden olayları, kazandırmadan( bağıştan) yararlanan mirasçının ( A) nın, yıllarca murise nasıl baktığını (ezcümle hastane faturaları vs. vs. ) nasıl ilgilendiğini ( diğer bir takım belgeler) TANIK larla beraber kanıtlaması gerekir ki, Mahkeme ve üst mahkeme de A, murisine sağlığında şu şu şekillerde bakmış, onunla ilgilenmiş diyerek bir kanaat oluşsun ve minnet duygusuyla sağlıkta yapılan kazandırma, bağış, iadeye, denkleştirmeye tâbi değildir desin. Bağışın, kayıtsız ve şartsız yapılması, şayet minnet duygusu yoksa, yine, mirasçının miras payına karşılık, muris ölünce diğer mirasçılarla mahsuplaşmak üzere yapıldığı teori ve yargısal uygulamalarda kabul görmektedir.Hülasa, minnet duygusunu doğuran bakım ve ilgilenmenin, esaslı ve inandırıcı bir şekilde ispatlanması ve bilgi ve bilhassa görgüye dayalı tanıklarla desteklenmesi kâfidir. Kolay gelsin.