Mesajı Okuyun
Old 25-10-2006, 16:39   #5
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Geçenlerde staj yaptığım hukuk bürosunda benzer konulu bir dava ile karşılaştık. Özel ve köklü bankalardan birisinde kredi ve mevduat uzmanı olarak işe alınan bir bayan, banka ile 2 yıllık belirli süreli bir sözleşme yaparak iş başı yapmış. Bankanın oldukça yüksek maliyetli kurs ve eğitim(bunun yanında lüks otellerde konaklama vs..) imkanlarından yararlandıktan sonra henüz iki ay geçmesine rağmen iş akdi bayan işçi tarafından feshedilmiş. Bunun üzerine banka, bayan işçiden ihbar tazminatının yanısıra, iş sözleşmesinde (işçi aleyhine tek taraflı olarak)belirtilen 8.000$'lık cezai şartı ödemesi için İş Mahkemesinde dava açmış. Yargıtay kararklarında, işçi aleyhine tek taraflı kararlaştırılmış cezai şartın geçersizliği yerleşmiş bir karar olduğu için, İş Mahkemesince iş sözleşmesinde yer alan cezai işart kaydının geçersizliğine hükmedildi ve banka sadece ihbar tazminatı almakla yetinmek zorunda kaldı. Olayda da banka Işıl hanımın belirttiği gibi eğitim masraflarını ödeme taahhütnamesi almak yerine; masrafları cezai şart adı altında güvence altına almak isteyince, işçi aleyhine tek taraflı cezai şart belirlenemez ilkesi gereğince yaptığı eğitim masraflarını işçiden tahsil edemedi. Bu yüzden Işıl hanıma katılarak iş sözleşmesinin işçi tarafından haksız feshi halinde, eğitim masaflarının işçi tarafından ödenmesi için bir taahhütname almanın iyi bir çözüm yolu olduğunu, veya cezai şart kararlaştırılacaksa azami dikkat göstermek gerektiğini düşünüyorum.

Böylesine büyük ve köklü bir bankanın hukuk servisinin bu büyük bir hatayı nasıl yaptığını anlamakta güçlük çeksem de, konu ve görüş zenginliği olması ve sayın kckr'ye iyi bir örnek teşkil etmesi açısından bu olayı paylaşmak istedim.

Saygılar