Mesajı Okuyun
Old 10-03-2021, 13:17   #5
solicitor54

 
Varsayılan

Mahsup edilmesinden kastım 2.400-TL yatırıldığında o ay için 850-TL alınarak bakiye bedelin iade edildiği. Elden teslimi gerçekleşen diğer ödemeleri zaten ispat edilmeniz mümkün görünmüyor. Bu halde kira borcu 2.400-TL olduğunun kiracı tarafından ispat olunduğu kabul edilmeli kanımca.

Suçun sabit olması kısmına ilişkin olarak; sahtecilik kastının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekiyor. (Olması gereken bu fakat araştırılacağını sanmıyorum.) Eğer doğru bir savunma yapılırsa sanığın beraatine karar verilir. (Bkz. Yargıtay 21.C.D. 2016/8 E. 2016/7342 K. 30.11.2016) Çünkü yazılı sözleşme maliyeye bildirim amacıyla düzenlenmiş. Fakat taraflar sözlü olarak yıllık 2.400-TL üzerinden anlaşmış ve müvekkiliniz de bunu yukarıda izah ettiğim şekilde kabul etmiş görünmekte. Kira döneminde 2.400-TL' yi kabul eden müvekkilinizin çıkıp da kira sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasını ortaya atarak varlığını kabul ettiği fakat yazıya dökmediği sözleşme dolayısıyla kiracıya suç isnat etmesi bana makul gelmiyor.

Sizin iddianız ise anladığım kadarıyla sahte imza ile güven sarsıcı harekette bulunulduğu, kiracı ile kiraya veren arasındaki ilişkiyi çekilmez hale getirdiği yönünde. Her ne kadar kira sözleşmesi sözlü olarak kurulmuş olsa da sahte imza kullandığı sabit olan kişi ile kira sözleşmesinin devam olunamayacağı düşüncesiyle fesih yoluna gitmek belki denenebilir. Olaya uygun karar bulduğunuz takdirde konunun altına paylaşırsanız memnun olurum.