Mesajı Okuyun
Old 28-01-2013, 16:29   #105
Ü. Yasin

 
Varsayılan

Geçen sene sonunda okulu bir yıl uzattığım kesinleşince ne yapacağımı şaşırmıştım. Memlekette kalıp körelmeyi ve hatta çürümeyi düşünmüyordum. Ne yapsam ne etsem derken cebimde en fazla bana iki hafta yetecek parayla tek başıma Ankara'ya geldim. İş aradım, sıfır tanıdık olunca kendi alanımla ilgili bir iş bulmakta zorlandım tabi. Şimdiki işimi bulana kadar Burger-King, Mc-Donalds türü yerlerde çalıştım. Benim gibi günde 12 saat uyuyan bir bünye için oldukça yorucuydu.

Şu an çalıştığım işi buldum tamamen şans eseri. Bir şirketin sahibinin yaklaşık 500 davasıyla ilgileniyorum işverenimle birlikte. Yine sömürülüyorum tabi; günde 9 saat çalışıyorum mesaiye kalıyorum maddi hiçbir karşılığını alamadan. Bazen pazar günlerimi dahi feda ediyorum Ama eldeki mevcut tüm dosyaları tek tek boş kaldıkça okuyorum AİHM'ne ben dava açıyorum, davaları ben temyiz ediyorum, dava açıyorum, cevap veriyorum. Sırf bunları deneyimleyebilmek için sabrediyorum. Meslek yaşamına atılınca da sömürüleceğim ama olsun elbet rahat edeceğim. Avukatlık ruhsatımı aldığımdan itibaren başkasının yanında çalışmayı hiç mi hiç düşünmüyorum. Hem avukatlık mesleğinin şekli hem de benim karakterim buna müsait değil. Borç harç açarım bir büro ne olacak Yeter ki mesleğimi tam anlamıyla hissederek yapayım. Seviyorum çünkü Hukuku. Aslında sevmediğimi düşünürdüm ama seviyormuşum

Neden başarılı olmayalım ki? Hepimiz aynı fakülteden mezun oluyoruz, yolumuzu kendimiz çiziyoruz daha sonradan. Tabi kimisi +5 +10 adım önde başlıyor. E kimisi de daha bebekken şanslı doğmuyor mu? O şanslı! olanlara rağmen tüm fedakarlıklarla bu fakülteye gidebildiysek neden meslek yaşamımızda da aynısını başarmayalım. Birazcık zorlanalım, inanın hiç korkmuyorum maddi zorluklardan. Çünkü şu an bu zorluğu son derece net yaşıyorum, bundan daha kötü ne olabilir ki diyorum