Mesajı Okuyun
Old 03-05-2008, 10:32   #16
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Bu konuda epey örnek olay ve duygu yaşamış bir kişi olarak,ne yazık ki artık kanıksamış ta olarak yine olaya
çok yönlü bakışlar geliştirmek durumunda kaldım :

Sayısını hatırlayamadığım kadar çok kez hırsızlık kelimesi kaba olacak,ama bu tür olaylara maruz kaldım. Önceleri ben de üzülüyordum,yapılır mı,olur mu diye itiraz ediyordum,ama baktım ki,bana rağmen hayatımın bir parçası olmuş bu hırsızlamalar,başıma geldiğinde artık mutad işlemleri yaparak karşılıyorum. 6 cep telefonum çalındı,7.sini kullanıyorum şu an. Otomobilden 4 kez,evden üç kez,işyerinden iki kez,çantadan lokal olarak bila no kez muhtelif eşya,para,altın vs ler çalındı. Bu olaylara isyanıma şöyle tanımlar buldum :

1- Adana'da sosyal adalet sistematik olarak benim üzerimden gerçekleşiyor.
2- Türkiye'de mülkiyetin tanımı, bir malı satın alma ile ile çalınma tarihi arasında geçen süreye ait belirsiz süreli bir hakimiyet olarak değiştirilebilir.

Ayrıca bu olayların bana başka zararları da oldu : Nasıl olsa hırsızlar çalacak,onlar çalmadan ben harcayayım diyerek elime geçen paraları gerekli gereksiz harcamaya,müsrif olmaya itti. Hatta biraz daha ileri giderek,tanımadığım kişiler çalacağına eş-dost akrabaya gönlümle ben alayım,kişileri seçerek ben hediyeler alayım,güzel duygular ve paylaşımlar olsun,hırsızlanmanın travmalarını da atlatmaya katkısı olsun diyerek sürekli harcama yapma durumuna girdim. Hayat şartları ve acılarınızla uzlaşmak gibi bir sistem.

Bir avukat arkadaşım bir hırsızlanma olayımı anlatıp şikayet ettiğimde hiç ilgilenmedi,üzüldüğün şeye bak dedi,bizim yeni aldığımız ve kredi borçlarını ödemekte olduğumuz mercedes otomuz çalınmıştı geçen yıl,senin haberin bile olmadı,boşver üzülme dedi. Bu kez benim olayları tolere etme sınırlarım bu araba kaybı ölçüsüne göre yine genişledi.

Bir ara mevsim değişip baharlık giysilerimi çıkarmaya karar verdiğim bir sabah,tamamınınyerinde olmadığını farkettim,içinde olmadığımız mevsimlerin bütün giysileri gitmişti. Şimdi sabahları giyeceğim,aradığım bir kıyafeti yerinde bulduğumda çok seviniyorum,iyi bari kurtarmışız diyorum,gerçekten bulmuş gibi oluyorum.Almayıp bana bırakanlara da içimden teşekkür ediyorum.

Çalınan cep telefonlarımı yurdun muhtelif yerlerinde kullanan kişilerin, ' hırsızlık malı bilerek kullandıklarına dair delil elde edilemediğinden'
haklarında verilen takipsizlik kararlarından ve ilk kullanan kişiler hakkında açılan as.cezalardaki davalardan oluşan bir özel dosyam var. Duruşmalara girdiğimde hakim olayı anlat dediğinde, ' hakim bey, biraz ipucu verir misiniz,hangi olay,nerede gerçekleşen hırsızlıktı,karıştırmayayım' diyorum. Tabii hakimler de benim bu olayların yoğunluğunu farkettiler,olaylar durunca bu kez, '" yeni vukuat yok mu '" diye takılıyorlar.( ortalama 6 ayda bir maruz kaldığım olaylar) En sondan bir önceki olayıma geçmiş olsun diyen bir as. ceza hakimine ben bilmukabele geçmiş olsun dedim, zira onun da benden iki hafta önce,maaşını bankamatikten çekerken başına benzer bir olay gelmiş, katibinden duymuştum. Bankamatik serbest sosyal nöbetçisi,yardım için işbaşındaymış,işlemleri tıklayan hakime, ' amca bu makina bozuk,paranı ancak içeriden memurdan alabilirsin demiş,ben de denedim,buradan alamadım demiş.Hakim hemen şube içine yönelmiş,Birkaç saniyelik o bekleme süresinde de makineden gelen maaşı yardımcı iyiliksever! arkadaş almış,kaçmış. Benim olaylardan biri
gazetede de yazılmıştı,6 kez cep tel.i çalınan avukat diye. Bu dolandırılan hakim,o gazete küpürünü kesmiş,fotokopi ile çoğaltmış, teşdiden ceza verdiği dosyalara gerekçe ve dayanak örneği olarak dosya kapağının içine yerleştirmiş. Geçenlerde tesadüfen temyize gidecek dosyalar arasında bir kalemde rastladım.

Giden kimliklerin ve belgelerin yerine yenilerini çıkarana kadar karakol müracaat tutanakları ile idare etmek zorunda olduğumdan çantamda, otomobilde bol miktarda tutanak fotokopileri bulunur,tabii yenilerini çıkarmak zor ve uzun sürdüğünden yıllardır bu tutanaklar benim kimlik belgelerimin yerine geçiyor.