Mesajı Okuyun
Old 19-02-2015, 16:36   #3
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Her şeyi siteden bekleme Sayın EREN!

Buldum!

Maktu!

Ama ben şöyle düşünmüştüm: Bu dava sonuçta doğrudan iflas davası değil; itirazın iptali (ve dolayısıyla iflas istemli) bir dava... İtirazın iptali davaları ise nispi vekalet ücretine tabidir...

Ama Yargıtay aynı görüşte değil:




...
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkilinin bonoya dayalı alacağının tahsili için davalı borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takibin itiraza uğramadan kesinleştiğini, borçlunun haczi kabil menkul malı bulunamayınca takip talebini İİK' nun 43/2. maddesi gereğince iflas yoluyla takibe çevirdiklerini, ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, itirazın iptaline, davalı borçlu şirketin iflasına, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili icra dairesinin yetkisiz olduğunu takibe konu senedin kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığını senet üzerindeki kaşenin müvekkili şirkete ait olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacı ve vekilinin davadan feragati nedeniyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm vekalet ücreti yönünden davalı vekilince temyiz edilmiştir.

İflas davalarında vekalet ücreti nispi değil maktudur.

Mahkemece, davalı lehine tarife uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ONANMASINA…

19. HD. 11.04.2007 T. E:3032, K:3590