Mesajı Okuyun
Old 19-04-2013, 15:52   #1
avdogan

 
Varsayılan usuli müktesep hak

herkese iyi çalışmılar diliyorum.
müvekkilim idare 1989 yılında 2942 sayılı yasanın mülga 16. maddesine göre acele elkoyma tescil talebi ile asliye hukuk mahkemesine müracaatla tesbit ettiği kamulaştırma bedelini bankaya bloke ettiğine dair dekontu da ibraz ederek kamulaştırmaya konu taşınmazı adına tescil ettiriyor. yargılama aşamasında taşınmazın tapu malikinin vefat ettiği anlaşıldığından dava mirasçılara yönelik devam ettiriliyor ve bir kısım mirasçı/davalılara dava dilikçesi tebliğ edildiği halde, bir kısmının adresleri tesbit edilemediğinden tebligat gönderilmiyor, ancak bu aşamada davalı mirasçılarıdan biri tereke mümessiliğine dair sulh hukuk mahkemesinden aldığı belgeyi dava dosyasına ibraz ediyor ve bundan sonraki karar tebliği tereke mümesselene yapılıyor ve karar kesinleşiyor.
ancak 2010 yılında bir kısım mirasçılar -ki bunlardan bir kısmına yukarıda bahsettiğimiz davada dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak karar tebliğ edilmemiş- aynı taşınmaza müvekkil idarenen kamulaştırmasız el attığı gerekçesi ile tazminat davası açtı. yerel mahkeme kesin hüküm sesebi ile davayı reddetti, ancak yargıtay bu kararı geçerli bir kamulaştırma tesbiği yapılmadığı için kararı bozulmusuna karar verdi. halbuki 2942 sayıılı kanunu 14/5. maddesine göre mirasçılar bakımından davaya devam olunması hukuka uygun. ayrıca bu davada, davacı mirasçıların taleplerini eğer kesinleşmemiş ise bu dava dosyasında ileri sürmeleri gerektiğini, tapu mali olmayanların el atma davası sebebi ile tazminat davası açamayacaklarını çevap dilekçemizde yer verdik. hatta 1989 yılındaki dosyayı biz canlandıralım diye kararın tebliğe çıkarılmasını talep ettik ancak hakim bu talebimizi kararı kesinmeşmesi sebebi ile reddetti.
bozma ile birlikte yerel mahkeme uyduğunu belirtti.davacı taraf yukarıda belirttiğimiz hususların usuli müktesep hak doğduğu gerekçesi ile dinlenmemesi gerektiğini ileri sürmekte. ancak temyiz aşamasında yukarıda bahsettiğim 1989 tarihli dosya temyiz dosyasanın içine alınmadı, yani yargıtay evvelki kamulaştırma dosyasını görmeden geçerli bir kamulaştırma tebligatı yapılmadığı gerekçesi ile bozma kararı verdi. biz yargıtayın inceleyemediği bir hususta usuli müktesep hakkın doğmayacağı kanaaatindeyiz. ayrıca hmk. 375/ç. maddesine göreYargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması yargılamanın iadesi sebebi olarak sayılmış. kanaatimiz sonradan farkedilen özellikle tebligat alındılarının nazara alınması gerektiği ve usuli müktesep hakkın doğmadığıdır. yerel mahkemeyi ikna etmekte zorlanacak gibiyiz. konu ile ilgili değerlendirme ve emsal kararlarınızı bekliyorum. şimdiden teşekkürlür.