Mesajı Okuyun
Old 02-12-2011, 14:01   #824
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan İstanbul Barosunun Avukatlık Yasası Tartışmalarına İlişkin Açıklaması...

BASINDA YER ALAN AVUKATLIK KANUNU TARTIŞMALARI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA


Geçtiğimiz günlerde, Avukatlık Kanunu değişikliği ile ilgili basında “Barolar savaşı” başlığı ile başlayan ve devam eden tartışmalara ilişkin olarak, spekülasyonları önlemek ve bazı hususları açıklığa kavuşturmak amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunlu görülmüştür:

Tartışmanın medya aracılığı ile yapılması, basında “Barolar Savaşı” başlığı ile yer alması ve kullanılan üslup, üzüntü ve kaygı vericidir. Barolar arasında bazı konularda fikir ayrılıkları ve mücadelesi olmakla birlikte, belirtildiği şekilde bir “savaş” söz konusu değildir

TBB’nin çağrısı ile 12-13 Kasım 2011 tarihinde Ankara’da yapılan Başkanlar Kurulu toplantısında, Birliğin davet yazısında belirtilen “tartışılacak konu başlıkları” altında, mesleğimizin sorunları hakkında Baro Başkanları görüşlerini açıklamışlardır. Bazı Baro Başkanları ile birlikte Baromuzun da taslak üzerinde çalışma yapmak üzere bir komisyon oluşturulması ve nihai taslak metninin Birlik Genel Kurulundan geçirilmesi yönündeki ısrarlı talebine rağmen, bu öneri ne yazık ki oylamaya sunulmamış, toplantının sonunda bu husus Baromuzca eleştirilmiş ve talebin takipçisi olunacağı da açıkça dile getirilmiştir. Bize göre, Avukatlık Kanunu değişiklik çalışmalarında Baroların rolü, sadece “görüş vermekten” ibaret olamaz, olmamalıdır.

Toplantının sonucunda Birliğin nihai taslağı hazırlayarak baroların görüşüne sunacağı ve akabinde yeniden bir araya gelineceği dile getirilmiştir. Toplantıda kimin hangi konuda ne tutum aldığı ve neler söylediği görüntülerde ve tutanaklarda açıkça bellidir.

İstanbul Barosu olarak, 2005 yılında başlayan ve sürdürülegelen çalışmalar sonucunda Baromuzun görüşlerini yansıtan bir taslağa sahip bulunmaktayız. Bu taslaktaki temel yaklaşımlarımız ile onun güncellenen yeni saptamaları, Baromuzun böyle bir yasa karşısındaki duruşunu belirlemektedir. Başkanlar toplantısında da dile getirildiği üzere, Baromuzun felsefi ve ilkesel bakımdan Avukatlık Kanunu değişikliği ile ilgili duruşu şu şekildedir:

1) Gerek toplantıda dile getirilen bir takım görüşler gerekse kanunun süratle çıkarılması yönündeki çaba ve telaş, tıpkı HSYK ve yüksek yargıda olduğu gibi baroların da yeniden ve amaca uygun olarak “dizayn” edileceği kaygısını uyandırmaktadır. Meslektaşlarımızın ve vatandaşların haklarının korunması açısından bu denli önemli bir kanun değişikliğinin belirli bir zaman dilimine sıkıştırılması, alelacele çıkarılması ve zaman dayatmaları kabul edilemez. Bu konularda tüm meslektaşlarımızın “teyakkuz” halinde olması gereklidir.

2) Bu nedenle İstanbul Barosu olarak, mevcut kanundaki kazanımların da yitirilmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalmamak adına, yeni bir Avukatlık Kanunundan ziyade, mevcut kanundaki kazanımların muhafazası ile bunları daha ileriye taşıyacak, sorunları giderecek sınırlı bir değişikliği öngörmekteyiz. Gerçekten bu güne kadar yaşananlar, “yeni” başlığı altında nasıl bir yöntem izleneceği ve nelerin getirilebileceği hususunda yeterince aydınlatıcıdır.

3) Yabancı/uluslararası avukatlık bürolarının ve ortaklıklarının Türkiye’de avukatlık faaliyetinde bulunmalarına imkân tanınmasını, emperyalizmin ve küresel sermayenin çıkarları doğrultusunda yeni bir sömürge hukuku yaratılması çabalarının parçası olarak değerlendirdiğimizden dolayı, Türk avukatlarını bağımlı hale getirecek bu türden değişiklikleri asla kabul etmemekteyiz.

4) Danıştay’ın son kararları ile yara alan baroların hukuk devletini, hak ve özgürlükleri koruma görevini dayanaksız ve işlevsiz kılacak hiçbir değişiklik kabul edilemez. Bu açıdan mevcut mevcut kanunun 76 ve 95. Maddeleri muhafaza edilmeli ve hatta daha da güçlendirilmelidir.

5) Baroların amaca uygun olarak yeniden “dizayn” edilmesi, “uyumlu” hale getirilmesine yönelik olarak dillendirilen, yönetimde ve delege yapısında nispi temsil, Birlik Başkanının Baro Başkanlarınca seçilmesi, delege yapısı ve sayısının yeniden düzenlenmesi gibi “tabanın gücünü etkisizleştirecek”, demokratik temsile aykırı değişiklikler kabul edilemez.

6) Avukatlık mesleğini yapabilmenin fiziksel ve mental koşulları Kanunun 5/1-h maddesinde belirtilmektedir. Bunun dışında serbest bir meslek olan avukatlık bakımından bir yaş sınırlaması getirilemez.

7) Hukuki ihtilafları en aza indirmek için tüm sermaye şirketlerinde avukat bulundurma zorunlu olmalıdır.

8) Mesleğe kabulde, sınav sistemi mutlaka getirilmeli ve hukuk öğrenimi, fakülte açılması ve staj sistemi baştan sona yeniden düzenlenmelidir.

9 ) Türk Hukuk sistemine çok hukukluluğu, mafya-tarikat-cemaat adaletini sokacak, kadılık sistemini getirecek, vatandaşı adalete yabancı bu unsurlara teslim edecek, avukatsız bir alan yaratacak olan Arabuluculuk Yasa Tasarısı, yasalaştığı takdirde adalet sistemi ve meslek büyük bir yara alacak, birçok kazanım yitirilecektir. Bu açıdan tüm meslektaşlarımızın ve baroların bütün gücüyle bu tasarıya direnmesi gerekir. İstanbul Barosu olarak mesleğin varlığına yönelik bir saldırı olarak gördüğümüz bu tasarıya karşı tüm gücümüzle sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyız ve tüm meslektaşlarımızı ve Barolarımızı da direnmeye davet etmekteyiz.

İstanbul Barosu olarak, TBB tarafından hazırlanacağı belirtilen taslak metnin gönderilmesini takiben, Baro Meclisimiz ile Komisyon ve Merkezlerimizin görüşlerinin sorulacağı ve katılımın en yoğun düzeyde sağlanmasını teminen taslak metnin web sitemizden duyurulması suretiyle bütün meslektaşlarımızın katkısının alınacağı bir platform oluşturulacaktır.

Durumu meslektaşlarımızın ve kamuoyunun bilgisine sunarız.

İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI